Kısa bir saha;

[aPeopleArmy]

Üniversite tanıtım fuarına girdim.
Ama çok az bir zamanım vardı.
Bir kitap tezgahının önündeyim, yanımda da kitap bakan bir kız grubu vardı.
Baktım ki ellerim dolu, çantamı indirmem gerekiyordu.

+ Tutarmısın şunları - diyip eline verdim.-
(Kız reflekssel olarak tuttu ve şaşırdı ama yüzünde hafif bi gülümseme oluştu.)

-Tabiki (burada "zaten tutturdum, tabiki demesende olurdu sjjjs" diyebilirdim ama içimden gelmedi ayrıca saçma ve egoistçe olurdu.)

+Teşekkürler. (Diyip eşyalarımı aldım.)
Kızlarla lafı uzatıcaktım ama içimden gelmedi.

/////////


Biraz zaman gectikten sonra, kapıdan bir kolej öğrencileri girdi %80 kız ve hepsi taş gibiydiler.

Aralarından 3lü bir kız grubuna yaklaştım.

B: selam kızlar, kız meslek falanmısınız hep kız?

K1: aaa bak arkanda erkekler -normal de reflekssel bakardım ama bakmadım. Kiz burada amacı s.g çekmek olsa da dayanamadılar, grupça güldüler. Ben de eğlenmeye başladım güldüm.

B: gurubun espritüeli sensin herhalde. (Toplu kahkahalar.)
B: Lise sonmusunuz?

K1,2,3: evet.

B: -K2ye bakarak- yalnız seni 10. Sınıf sandım, küçük gösteriyorsun.
(Toplu gülüş)
(Ortam baya eğlenceliydi, kızlar pozitif ve zekiydiler. Beden dilim/mimiklerim vs. Doğal olarak onları eğlendirdiğini ve bana hayran şekil de baktıklarını hissetmiştim.)

B: hangi bölümleri düşünüyosunuz?

K3: Tıp.

B: iyi, zaten tipin anımsatıyor. -K2ye bakarak- ya sen?

K2: X (bölüm adını hatırlamıyorum.)

K1: Lojistik

B: Lojistikmi? Yok olmaz bu. -aslında ismini duymaktan başka bir bilgim yoktu-

K1: Neden yapamazmıyım?

B: Sen oyunculuk seç daha çok uyar. -mânalı beden dili ile-

(Toplu gülüş)

Arkamdan arkadaşım gelir; knk otobüs geldi gitcez.

B: tmm git birazdan gelirim.

Kızlarla ufak bi diyalogtan sonra öğretmenleri gelir.

Ö: kızlar napıyorsunuz burda, birazdan seminer başlicak hadi.

Kızlar: hocam üniversitelerle ilgili konuşu...

Burada sanki ipi elime almam gerektiğini, durumu kontrol altına almam gerektiğini hissettim. (Bu yanlış mı beyler?)

B: -güler yüzlü bir şekilde- hocam merhaba, nasılsınız?

(Bu sırada amk kızları yine kahkahaya boğuldular ama baskıdan olsa gerek tüydüler.)

H: iyiyim ? Siz hocamısınız ?

B: Hayır, öğrenciyim.

(O ân ki analizime göre, kadın sert/baskın sinirli biri, yapı olarak.
Geri adım atsam/eziklik göstersem sikcek tarz da.
Ama cidden o an enerjimin/pozitifliğimin dışa yansıdığını, çok baskın olduğumu hissettim beyler, kadın da hissetti.)

B: Siz beden öğretmeni olmalısınız? Giyiminizden belli oluyor.
(Bu sırada konuyu kapatıp siktir olmak istedim, kızlar gitti, otobüs bekliyor, hoca da gitmek istiyor ama kendimi tutamıyordum. Beden dilim birşey söyliyecekmiş gibi bir haldeydi, bu yüzden kadın bana bakıyordu. "Iyi günler" diyip bitirilcek bir vaziyet'te yoktu. İnce bir taktikle
"Beden öğretmn. Olmalısınız?" Diyip o da "hayır" dediğinde "teşekkurler" diyip konuyu kapatıcaktım.

Ama esofmanlıydı zaten, bedenci olduğu da belli ve tahmin etmistim. Hesaplamalarimda karışıklık olmuştu. Bari "kimyacımısınız?" deseydin mk vizyonsuzu dedim kendime sonrasında.)

H: evet çocuğum?

B: (ya sabır ya allah! o halde akışına bıraktım relax) ben de besyo düşünüyorum da hangi üniversiteyi tavsiye edersiniz?

H: etrafına bak her yer üni tanıtan görevlilerle dolu. (Lafı sokup gitti)

Burda öylesine konuştuğumu anladı karı, biraz utandım ama mantıksız soruma da çokta güldüm zaten yüzümde o zaman boyunca bir sırıtma vardı, anırmaya dönüştü beyler. Sjjsh

Tam otobüse gidecekken, "bari şu kızların telini aliyim da öyle gidiyim" düşüncesiyle K3ü gördüm ama hiç uygun bir yer değildi, ortam hep okul arkadaşları ve hocalarla doluydu. Yüzünü de ciddileştirmiş. Yani vereceği varsa da vermeyeceğini biliyordum. Bari "reddedileyim" düşüncesine geçtim ve " zamanım yok instanı versene" diyip, "kullanmıyoruz" cevabını aldıktan sonra eve mükemmel bir enerji ve bir anı ile döndüm.


Eleştirirseniz sevinirim.

[Bold]

Güzel kanka beğendim. Genel olarak pozitif ve egosuz bir havan var ki diyaloglara da yansımış bu.
İyi olduğun noktalar: karar verici rolünü üstlenmen ve baskınlığını hissettirmen. Mesela 10. sınıfsın gibisin, lojistik sana uymaz, tıp sana iyi gider gibi yorumlarla otorite benim, beni dinleyeceksin mesajını iyi yansıtmışsın.
Öğretmen meselesini daha iyi idare edebilirdin. Orada mesleki unvanından aldığı güçle sözünü geçirmeye çalışmış. Fakat bunun seni etkilemeyeceğini bir şekilde yansıtabilirdin. Yalnız tahmin ediyorum bir anda böyle anlık psikolojik olarak öğretmen-öğrenci ilişkisine bürünmüştür olay. Ben bu fuarın organizatörüyüm vs. gibi şeylerle eğlenceni daha da arttırabilirdin. Sana zaten öğrenciyim dedikten sonra çocuğum felan demeye başlamış. Burada işte beden dili, alt mesajlar vs. devreye girmiş ve kontrolü hoca ele almış. Kızlara yaptığın bu sorguya çekme modelini, öğretmene de yapabilirdin. Ufaktan denemişsin işte beden hocası mısın olmamış orada kadın çakmış mevzuyu ve seni irdelemeye başlamış. Sen tavsiye felan isteyince de her şey dağılıp gitmiş zaten.
Bir de kendini çok sorgulama kanka, yani içinden geliyorsa yap oralarda mesela. Bazen sol beyin sana kendini sorgulatmış ve iç sesinle kendine eleştirilerde bulunmuşsun. Boşversene, eğlenmene bak. İnsanları kırmadığın, hayvanlık yapmadığın sürece kendini limitleyici şeylere gerek yok. Sen eğlenince onlar da eğlenecekler zaten.
O hoca geldiğinde hissettiğin baskıyı ele alma durumu da ortamın dinamiği değiştiğinden kaynaklı. Aslında zihninde bir yerde o hocanın yapabileceği etkiden, baskınlığından tedirgin olmuşsun. Bu anlık psikolojin de durumsal baskıyı aşmanı engellemiş.
En son reddedilme kısmını da sırf reddedilmek için yapman biraz amaçsız gibi geldi.
Fakat genel olarak gayet güzel bir tecrübe olmuş. Ardında yaşadığın o pozitif yükselme de bunu sana geri dönüt olarak vermiş. Devam et böyle Gaptır aslanım, goçum, yiğidim :))

[aPeopleArmy]

Güzel kanka beğendim. Genel olarak pozitif ve egosuz bir havan var ki diyaloglara da yansımış bu.
İyi olduğun noktalar: karar verici rolünü üstlenmen ve baskınlığını hissettirmen. Mesela 10. sınıfsın gibisin, lojistik sana uymaz, tıp sana iyi gider gibi yorumlarla otorite benim, beni dinleyeceksin mesajını iyi yansıtmışsın.
Öğretmen meselesini daha iyi idare edebilirdin. Orada mesleki unvanından aldığı güçle sözünü geçirmeye çalışmış. Fakat bunun seni etkilemeyeceğini bir şekilde yansıtabilirdin. Yalnız tahmin ediyorum bir anda böyle anlık psikolojik olarak öğretmen-öğrenci ilişkisine bürünmüştür olay. Ben bu fuarın organizatörüyüm vs. gibi şeylerle eğlenceni daha da arttırabilirdin. Sana zaten öğrenciyim dedikten sonra çocuğum felan demeye başlamış. Burada işte beden dili, alt mesajlar vs. devreye girmiş ve kontrolü hoca ele almış. Kızlara yaptığın bu sorguya çekme modelini, öğretmene de yapabilirdin. Ufaktan denemişsin işte beden hocası mısın olmamış orada kadın çakmış mevzuyu ve seni irdelemeye başlamış. Sen tavsiye felan isteyince de her şey dağılıp gitmiş zaten.
Bir de kendini çok sorgulama kanka, yani içinden geliyorsa yap oralarda mesela. Bazen sol beyin sana kendini sorgulatmış ve iç sesinle kendine eleştirilerde bulunmuşsun. Boşversene, eğlenmene bak. İnsanları kırmadığın, hayvanlık yapmadığın sürece kendini limitleyici şeylere gerek yok. Sen eğlenince onlar da eğlenecekler zaten.
O hoca geldiğinde hissettiğin baskıyı ele alma durumu da ortamın dinamiği değiştiğinden kaynaklı. Aslında zihninde bir yerde o hocanın yapabileceği etkiden, baskınlığından tedirgin olmuşsun. Bu anlık psikolojin de durumsal baskıyı aşmanı engellemiş.
En son reddedilme kısmını da sırf reddedilmek için yapman biraz amaçsız gibi geldi.
Fakat genel olarak gayet güzel bir tecrübe olmuş. Ardında yaşadığın o pozitif yükselme de bunu sana geri dönüt olarak vermiş. Devam et böyle Gaptır aslanım, goçum, yiğidim :))

Eyvallah knk guzel eleştirin için teşekkür ederim.

Bu saha da öğrendim ki 10 dişi ile 1 dklık konuşmak yerine 1 grup kaliteli dişi ile 10 dk konuşmak çok faydalı ve eğlenceli.

Ayrıca hiç ne diyecem diye ıkınmayıp içimden geleni söylüyordum, beden dilimin ve pozitif mimiklerin etkisini çok gördüm. Hatta beden dili %80 etkiliydi diyebilirim, çünkü komik şeyler de söylemiyordum. Soylediğim şeyleri komik/kücümseyici şekil de söylediğimi farkettim.

Ve yavaşça konuşuyordum öyle hızlı/hazır cevap konuşmadığımı farkettim(eskiden hazır cevaptım saçmalayabiliyordum.). Böyle olunca heyecana kapılmadım. Cümlelerim güzel aktı.

Sondaki 'Reddedilme' konusunda haklısın. Bir amacım yoktu ama içime doğdu; "bir daha göremeyeceksin nasil olsa bu yüzden git telini iste ya da reddedil" düşüncesi içimi kapladı.

Ama cidden çok güzel bir tecrübeydi knk. :))))