Savaşırken olgun ol

Sorularınızı bu forum altında paylaşabilirsiniz.

Moderatör: Co-Moderatör

olumcul deney

#1

Okunmamış mesaj

Savaşırken olgun ol...
düşmanına doğruyu öğret...
ve ona saldırma ; fakat onu yen... ''
My7, burada bir şey anlatmak istemiş..
Ve hala anlayamadım, burada ne demek istiyor?

entry bu;
http://kancik.sozlukspot.com/w/savaşırken

Özellikle anlamadığım kısım "düşmanına doğruyu öğret" olan yeri, gerçi diğerlerini de anlayamadım..
Kullanıcı avatarı
aPeopleArmy
Sürgün
Mesajlar: 162
Kayıt: 27 Mar 2018, 14:18

#2

Okunmamış mesaj

"Düşmanını sözlerinle yen" gibi birşey anladım ben.
Kullanıcı avatarı
Bold
Sürgün
Mesajlar: 267
Kayıt: 04 Haz 2018, 17:45

#3

Okunmamış mesaj

Öncelikle burada bahsedilen savaş topla tüfekle olan savaş değil, hayatın her anlamında vereceğin savaştan bahsediyor.

Vurgulanan noktalar;

- Asıl amacın düşmanı yenmek değil, cehalet ve doğruluğu yenmek için savaşmak. Önemli olan aklınla doğru olanı ayırt edip sırf menfaatin yahut egoistik isteklerin üzerine savaşmamak. Yaptığın hamlelerin motivasyonu asla düşmanına zarar vermek olmamalı. Açtığın savaşın daha asil nedenlere dayanması gerekir. Bir beta da savaş teknikleri konusunda çok yetenekli olabilir fakat bir alfanın motivasyonu ve gittiği yolu onu farklı kılar.

- Savaşırken de büründüğün tavır ve davranışların bir doğru timsali olması gerekiyor. Düşmanın ne kadar yanlış yaparsa yapsın, sen doğruyu temsil edeceksin. Hacıtyler'ın savaştığın düşmana dönüşmemen gereken tavsiyelerini okuyun. Düşmanın aşağılık olması senin de öyle olman anlamına gelmiyor.
Kullanıcı avatarı
Sokratesin Sakali
1. Nesil
Mesajlar: 53
Kayıt: 23 Mar 2018, 21:19

#4

Okunmamış mesaj

aPeopleArmy yazdı: 18 Ara 2018, 09:43 "Düşmanını sözlerinle yen" gibi birşey anladım ben.
Konunun bunla pek bir alakası olduğunu düşünmüyorum. Düşmanı bazen hiç konuşmadan bile yenilgiye uğratırsın. Keza başlıkta tcma'nın tavrını incelediğinde düşmanı
sadece sözleriyle yenmediğini görürsün.

Savaşırken olgun ol demesi ahlaki bir olgunlukla ilgili. Kişilik olarak bir olgunluktan bahsetmiyor. Yahut düşmana karşı gösterilen bir hâl/tavır durumundan bahsediyor. Ben konuyu "savaştığın insan tipine dönüşme" olarak algılıyorum. Yani betayla savaş ama betalık yapmadan.

Düşmanına doğruyu öğret konusu biraz karışık. Kafamda toplayamıyorum konuyu.

Saldırmadan kazan mevzusu, savaş sanatına kayıyor sanki. Orda Sun tzu der ki savaşmadan kazan. Yani şartları, durumları, kuralları kendi lehine öyle bir kullan ki daha savaşmadan kazanasın.

Not: görüşlerimi dile getirdim, yanlışım varsa doğrusunu lütfen öğretin.
Kullanıcı avatarı
Mitch
1. Nesil
Mesajlar: 81
Kayıt: 18 Mar 2018, 19:23

#5

Okunmamış mesaj

Düşmanına doğruyu öğret diyor aynen olduğu gibi aldım ben bunu yani eğitimle ilgilidir diye düşünüyorum yani bir yanılgısını düzeltmek, basit tabularını yıkıp doğrusunun başka olduğunu göstermek vs. böyle şeyler neden olmasın
Kullanıcı avatarı
Mitch
1. Nesil
Mesajlar: 81
Kayıt: 18 Mar 2018, 19:23

#6

Okunmamış mesaj

Sözsüz eğitimle ilgili bir yanıda olabilir bu öğretimin
Kullanıcı avatarı
aPeopleArmy
Sürgün
Mesajlar: 162
Kayıt: 27 Mar 2018, 14:18

#7

Okunmamış mesaj

Bir diğer fikir ise şu geldi aklıma;

Bazen sert tartışma anlarında karşımızdaki kişi düşmanca bağıra, çağıra bize birşeyler anlatmaya çalışırken, bizim ona karşı gayet dost canlısı ve kardeşce cevap vermemiz(olgunca ve doğru bir üslup göstergesi);

Karşımızdakini utandırabiliyor ve "ben ne yapıyorum şuan ya" (pişmanlık, ders alma) demesine neden olabiliyor.

Nüansları unutmamak gerek, herkese dostça yaklaşılmaz tabiki de.
esref su iciyor
1. Nesil
Mesajlar: 43
Kayıt: 19 Mar 2018, 12:12

#8

Okunmamış mesaj

Düşmanına saldırmaman ahlakla ilgili bir durum gibi. Mesela savaş kötü bir şeydir ama daha kötüsü savaşı başlatan olmak. Burda savaşı başlatan olma gibi bir öğüt var ama bu "savaş çıksın da başlatan sen olma knk" gibi politik bir öğüt değil. Karşıdakine saldırırsan ondan farkın kalmaz. Kişisel olarak bir saldırıdan bahsediyorum yani aç köpek gibi. Yoksa bir kale savunmasındasın ve rakip dışarıda açık vermiş bekliyor. Ordunla çıkıp saldırıya geçebilirsin ama bu seni suçlu yapmaz because evini koruma amacın vardır. Ya da komşu ülke senin tarlalarını yağmalıyor, köylerine saldırıyor, dış politikada sana sırtlanlık yapıyor. Bu adama savaş açman da seni savaşı başlatan taraf yapmaz. Çünkü resmen savaş başlamasa da fiili olarak adam sana hainlik yapıyordur ve bunun hükmü bellidir.

Peki düşmanı nasıl yencez ve ona doğruyu öğretcez kumki? Şöyle ki öğrenmek eylemi alıcıya bağlı olduğu için bu tamamen karşıdakine bağlı. Şimdi Sn. Tcma Hazretlerimiz Beyefendi (ksksjskabaakhajans) betaları incisözlükte sikerken bize de bir sürü doğruyu gösterdi. Tek yaptığı doğru olanı yapmaktı ve bunu yaparken bize de, betaya da öğretti. Ha beta mal olduğu için öğrenemedi xd. Dedim ya bu alıcıya bağlı bir eylem. Sen adamla harp halindeyken ona özel dershane hocalığı yapmayacaksın tabi. Hakikati göstermekten başka yapacağın bir şey yok.

Özet: Savaş ama onurlu bir şekilde. Beta gibin değil.

Hatam varsa öpün beyler.
Kullanıcı avatarı
Bold
Sürgün
Mesajlar: 267
Kayıt: 04 Haz 2018, 17:45

#9

Okunmamış mesaj

Olgunluk farkındalık düzeyinin yüksek olmasıyla oluşur. Çok şey görmek, tecrübe etmek, daha da fazlası bunları doğruya yorumlayabilmiş olmanın sonucunda olgunlaşırsın. Olgun olmak için aklını sonuna kadar çalıştırıp meselelerin kökenini ve nedenini daha iyi kavramış olman gerekir. Bu olaylara çok daha geniş perspektiften bakıp sıradan insanların göremeyeceği ihtimalleri görebilmeni, hamlelerini de daha zekice ve uzun vadeli ayarlayabilmeni sağlar. İyi bir liderin en önemli özelliği de sahip olduğu vizyon ile başkalarının göremediğini görebilmesidir. Aklı gelişmemiş bir insana göre kısa vadede aptalca bir hamle yapmış olabilirsin - mesela satrançta bir taşı yem olarak vermek gibi - fakat ileride bu senin çok daha karlı bir oyun oynamana sebep verebilir.

Düşmanın doğruyu öğrenmesi yalnızca kendi çabasıyla olabilir. Burada bana göre bizim doğruyu göstermekle mükellef olduğumuzu vurgulamak istiyor. Tcma bakıldığında her daim doğru yolu gösterdi fakat bu kimsenin elinden tutup da o yolu onla birlikte yürüyeceği anlamına gelmiyor. İnsanın doğruyu görüp kabul edip o yola kendi iradesiyle girmediği sürece bunun bir değeri yok. Fakat insan önce kendi üzerine düşeni yapmalı yani sen üzerine düşen sorumlulukla doğruyu göster fakat karşı taraf bundan ister pay alsın ya da almasın bu kendi kararı. Öğretmek için illa klasik eğitim sistemindeki gibi tutup da her şeyi ders niteliğinde karşıya anlatmak zorunda değilsin. Kendi davranışların ve yaptıkların zaten görebilen için ders niteliğinde olacaktır. "Nasıl yapılacağını söyleme, sadece yap" felsefesine burada vurgu yaptığını düşünüyorum.

Ona saldırmamandan kasıt bir sebep olmadan karşı tarafa bir saldırı yapmanın lüzumsuz olduğu gerçeği. Şimdi biri sana saldırıyorsa kendini savunmak adına tabi ki üzerine düşeni yaparsın. Fakat betalardan öğrendiğimiz zaten rasyonel bir nedene bağlı olmadan yapılan saldırıların ana sebebi akıl hastalıkları. Kıskançlık, nefret, çekememe gibi iblisin oyunlarına dayalı duygusal nedenlerden ötürü saldırıyor betalar. Doğru hamleler ve geniş bir vizyonun sonucunda zaten onu yeneceğini vurguluyor üçüncü cümlede.
olumcul deney

#10

Okunmamış mesaj

Bold yazdı: 18 Ara 2018, 12:31 Öncelikle burada bahsedilen savaş topla tüfekle olan savaş değil, hayatın her anlamında vereceğin savaştan bahsediyor.

Vurgulanan noktalar;

- Asıl amacın düşmanı yenmek değil, cehalet ve doğruluğu yenmek için savaşmak. Önemli olan aklınla doğru olanı ayırt edip sırf menfaatin yahut egoistik isteklerin üzerine savaşmamak. Yaptığın hamlelerin motivasyonu asla düşmanına zarar vermek olmamalı. Açtığın savaşın daha asil nedenlere dayanması gerekir. Bir beta da savaş teknikleri konusunda çok yetenekli olabilir fakat bir alfanın motivasyonu ve gittiği yolu onu farklı kılar.

- Savaşırken de büründüğün tavır ve davranışların bir doğru timsali olması gerekiyor. Düşmanın ne kadar yanlış yaparsa yapsın, sen doğruyu temsil edeceksin. Hacıtyler'ın savaştığın düşmana dönüşmemen gereken tavsiyelerini okuyun. Düşmanın aşağılık olması senin de öyle olman anlamına gelmiyor.
Sokratesin Sakali yazdı: 18 Ara 2018, 12:36
aPeopleArmy yazdı: 18 Ara 2018, 09:43 "Düşmanını sözlerinle yen" gibi birşey anladım ben.
Konunun bunla pek bir alakası olduğunu düşünmüyorum. Düşmanı bazen hiç konuşmadan bile yenilgiye uğratırsın. Keza başlıkta tcma'nın tavrını incelediğinde düşmanı
sadece sözleriyle yenmediğini görürsün.

Savaşırken olgun ol demesi ahlaki bir olgunlukla ilgili. Kişilik olarak bir olgunluktan bahsetmiyor. Yahut düşmana karşı gösterilen bir hâl/tavır durumundan bahsediyor. Ben konuyu "savaştığın insan tipine dönüşme" olarak algılıyorum. Yani betayla savaş ama betalık yapmadan.

Düşmanına doğruyu öğret konusu biraz karışık. Kafamda toplayamıyorum konuyu.

Saldırmadan kazan mevzusu, savaş sanatına kayıyor sanki. Orda Sun tzu der ki savaşmadan kazan. Yani şartları, durumları, kuralları kendi lehine öyle bir kullan ki daha savaşmadan kazanasın.

Not: görüşlerimi dile getirdim, yanlışım varsa doğrusunu lütfen öğretin.
Mitch yazdı: 18 Ara 2018, 13:10 Düşmanına doğruyu öğret diyor aynen olduğu gibi aldım ben bunu yani eğitimle ilgilidir diye düşünüyorum yani bir yanılgısını düzeltmek, basit tabularını yıkıp doğrusunun başka olduğunu göstermek vs. böyle şeyler neden olmasın
Mitch yazdı: 18 Ara 2018, 13:14 Sözsüz eğitimle ilgili bir yanıda olabilir bu öğretimin
aPeopleArmy yazdı: 18 Ara 2018, 23:32 Bir diğer fikir ise şu geldi aklıma;

Bazen sert tartışma anlarında karşımızdaki kişi düşmanca bağıra, çağıra bize birşeyler anlatmaya çalışırken, bizim ona karşı gayet dost canlısı ve kardeşce cevap vermemiz(olgunca ve doğru bir üslup göstergesi);

Karşımızdakini utandırabiliyor ve "ben ne yapıyorum şuan ya" (pişmanlık, ders alma) demesine neden olabiliyor.

Nüansları unutmamak gerek, herkese dostça yaklaşılmaz tabiki de.
esref su iciyor yazdı: 19 Ara 2018, 08:40 Düşmanına saldırmaman ahlakla ilgili bir durum gibi. Mesela savaş kötü bir şeydir ama daha kötüsü savaşı başlatan olmak. Burda savaşı başlatan olma gibi bir öğüt var ama bu "savaş çıksın da başlatan sen olma knk" gibi politik bir öğüt değil. Karşıdakine saldırırsan ondan farkın kalmaz. Kişisel olarak bir saldırıdan bahsediyorum yani aç köpek gibi. Yoksa bir kale savunmasındasın ve rakip dışarıda açık vermiş bekliyor. Ordunla çıkıp saldırıya geçebilirsin ama bu seni suçlu yapmaz because evini koruma amacın vardır. Ya da komşu ülke senin tarlalarını yağmalıyor, köylerine saldırıyor, dış politikada sana sırtlanlık yapıyor. Bu adama savaş açman da seni savaşı başlatan taraf yapmaz. Çünkü resmen savaş başlamasa da fiili olarak adam sana hainlik yapıyordur ve bunun hükmü bellidir.

Peki düşmanı nasıl yencez ve ona doğruyu öğretcez kumki? Şöyle ki öğrenmek eylemi alıcıya bağlı olduğu için bu tamamen karşıdakine bağlı. Şimdi Sn. Tcma Hazretlerimiz Beyefendi (ksksjskabaakhajans) betaları incisözlükte sikerken bize de bir sürü doğruyu gösterdi. Tek yaptığı doğru olanı yapmaktı ve bunu yaparken bize de, betaya da öğretti. Ha beta mal olduğu için öğrenemedi xd. Dedim ya bu alıcıya bağlı bir eylem. Sen adamla harp halindeyken ona özel dershane hocalığı yapmayacaksın tabi. Hakikati göstermekten başka yapacağın bir şey yok.

Özet: Savaş ama onurlu bir şekilde. Beta gibin değil.

Hatam varsa öpün beyler.
aPeopleArmy yazdı: 18 Ara 2018, 09:43 "Düşmanını sözlerinle yen" gibi birşey anladım ben.
Bazen bir betanın zorbalığı bile, Bizi alfa olarak gören insanlara, bizi zorba olarak lanse edebiliyor. Bunları düşündünüz mü peki?

@Bold kanka "hacı tyler'in savaştığın düşmanına dönüşmemen gereken tavsiyelerini" demişsin. Bunu nerden bulabilirim? pdf'leri var da ne olarak aratabilirim?
Cevapla Önceki başlıkSonraki başlık