Senelerce altından kalkamadığımız travmalar

Değişim, yüzleşme ile başlar; itiraf et ve kurtul.

Moderatör: Co-Moderatör

Kullanıcı avatarı
Mitch
1. Nesil
Mesajlar: 81
Kayıt: 18 Mar 2018, 19:23

#1

Okunmamış mesaj

Üstümüze düşeni yapmayıp konfor alanında kalıp, uğruna gözümüzü kör edip, sahiplenip bir parçamız yaptığımız kabul etmediğimiz ve bu nedenle bizi daha da güçsüzleştiren beta olmaya iten yüzleşmek istemediğimiz güçsüzlüklerimiz/hastalıklarımız...

İtiraf serimin devamıdır bir kaç ay önce bişeyler yazmıştım ancak ne kadar samimiydim bilmiyorum bunu yazarken ne kadar samimi olacağım bundan da emin değilim -çünkü gerçekten ileri gidip gitmek istemediğimi bilmiyorum çünkü senelerdir yerimde sayıyorum- ancak kendi hakkımdaki analizlerim hakkında çok kesin konuşacağım herkes okusun istiyorum.

Beni "sen çok az sevilmişsin çok az" diyerek uyaran sahte değil gerçek insanlardan biri olmasaydı bana bu iyiliği yapıp yüz çevirmeseydi belki de on yıllar boyunca bir insanın olması gereken karakterin bu olduğunu düşünerek kendimi o on yılların sonunda geri dönmenin hiçbir anlamı olmadığı günde pişman olmaktan kaybetmekten kurtaramayacak ve bunu çok geç anlamış biri olarak yapayalnız erimiş gitmiş karanlık bir hayatı kendimle paylaşacaktım... ben bu hastalığı devam ettirmek istemiyorum ne bileyim güçlü olduğu ve zerre umursamadığın konular vardır herkesin bir kaç tane? en iyi örneği başlığı okuduktan sonra geliştirdikleriniz bu da benim için diğerleri gibi onlardan biri olmalı. o kadar basit olmayabilir bu elbette kendimi motive etmemin bir yolu ancak ağır veya hafif, hastalıkları aşmanın yolu aynı daha önce yaptım biliyorum.

Ben aptal veya aciz değilim ancak seneler önce olmuş bir olay kaçan bir bilet var yeni şuan öğrendim bunu o kadar ağır vaka... Ancak bunun öncesinde geçirdiğim bir süreç var bunu ancak bu açıklayabilir zaten ki uhrevi bir varlık olsa da bulunduğum bedenimi ele geçirmiş bile olsa kendimim farkında olduğum sürece ona o kadar aciz ve mal olma fırsatını vermez araya girip sesini keserdim.

Ne mi oldu peki ne demek istiyorum?
Yaşım çok gençti ve saçma sapan alakasız bir sebeple psk. tedaviye yönlendirildim sebep iştahsızlıkmış(!) ilk önce 2 hafta kullandım ve egoma o kadar iyi geliyordu ki iblise yasladık götü bir kere sonra 2 hafta geçti kötü gelmeye başladı bıraktım, bir süre sonra egom onu tekrar istedi ve doktorum Mr. Kamalla ile tekrar iritibat kurarak kullanmaya başladım bu da sadece 1 ay sürüyor. Adamlar ilacı yazmak için can atıyor zaten hiçbir bilimsel yönü felan yok sen yeter ki iste ve ona o güveni ver.
Neokorteksi tamamen örttüğü için hiçbirşey düşünemeyip içgüdüsel olarak bir hayvan kadar mutlu ve motive oluyordum, sosyal ortamlarda ise bu sebeple toplam 400 sene yaşasanız toplayacağınız rezil tuhaf beta davranışlarını 1 ay sürede rahatça işliyorsunuz hayatınızda yapamadığınız birşeyi yapıp normalde tiksinip şeyinize sürmeyeceğiniz betalarla arkadaş olabiliyorsunuz, onlar tarafından onaylanmak bile sizi mutlu etmeye yetiyor, tabi bu kişiye bağlı herkeste etkileri değişebilir kimine hiçbir şey de olmayabilir; kimine direkt kötü gelip anında kesebilir. O tımarhanede gördüğünüz insanların tuhaf davranışlarının bazılarının sebebi hastalıkları değil tımarhanede verilen ilaçların etkisiyle ortaya çıkıyor olabilir, yani tedavi ediyor dedikleri ilaç bizzat delirten şey amk. Sarhoş olarak aklın taş çatlasa %50sini felan kapatırsın reflekslerin yavaşlar felan ama köpekleşmezsin.

Bunu daha fazla uzatmayayım sadece bana kısa süredeki etkilerini yazarsam destan olur, bahsettiğim dönem hacitylerında yazdığı güzel bir aura olan yıllar gelişim ateşim yanıyordu travmalarım yüz üstüne çıkıyordu ufak ufak ilerliyordum sonra iş ağır travmalara yani büyük balıklara gelmeye başladı, onları alt edemeyip top gibi kendimi aciziyete vurdum ve sıradan amaçları olan biri olmaya ve başlıktaki hakikatlerden yüz çevirip yine ironik şekilde oradan kapabildiğim üç beş alfa tanımlarıyla taklit maklit hastalıklıların arasına karışmaya karar vermiş idim, tam o süreçte test grubuna dahi alınmaya gerek duymadan siktir edilmişim ve bunu seneler sonra yeni öğrendim.
o kişi ben değildim peki benimle zerre mi alakası yok. şuan ki düzgün kafa olsa elenmeyecek miyim? hayır, en azından test grubuna alınır bakılırdım ondan sonra elenirsem elenirdim, ne olursa olsun ağzımdan çıkan şey farkında olmasam bile bana aittir, hangi açlığı itliği yaptıysam demek ki ona benliğim üzerinde uç bir yerde pay vermişimdir demektir, saf omega bir insan neokorteksini kapasa bile öyle açlık betalık yapmaz, o şekilde aradan uzun süre geçmesi hastalarla vakit geçirmesi onlardan birşeyler kapması lazım. Misal hiç yapmadığım şey baktığımda en az on sikko mesaj kutuma gelmiş ve karşılıklı havlaşmışız hayatımda başka bir yerde yaptığımı hatırlamam diğeri bir kıza aynı şekilde çok az sevgi görmüş biri gibi davranıp aşırı komplekse girmem uzar gider, gerçekte ise görmem gereken sevgiyi görmüş hala gören birisiyim.

Konuma döneyim bilincimizin tamamen yerinde olmadığı bir anda yaptığımız betalıktan sorumlumuyuz? bana göre kesinlikle öyle ve bilinci yerindeyken bunu işlemek ile benzer karşılığı alabilir. bilincin yerine gelince durup ben neden buradayım sorusunu sormalı kişi, umarım tanrı merhamet eder. Durup düşünüyorum bende hayvanları düşünüyorum, hayatımı düşünüyorum bir ömrü düşünüyorum veya tanrının yarattığı herhangi bir şeyi sonra hepsinden sonra kendimi, bunun sorumluluğu büyük o olmadığı galde aciz biri davranmanın, sarp yokuşa sürmemenin karşılığı ne olacak.
yarıda bırakıyorum