Motivasyonlar ve Sınırı Aşmak

"Bilimdeki her büyük ilerleyiş, hayal gücünün yeni bir atağından ileri gelir." -John Dewey

Moderatör: Co-Moderatör

Kullanıcı avatarı
Bold
Sürgün
Mesajlar: 267
Kayıt: 04 Haz 2018, 17:45

#1

Okunmamış mesaj

Sad 32: "Dedi ki: "Servet sevgisini, Rabbimi anmak için benimsedim..."

Su üstünde bir çok aksiyon aynı gözükebiliyor fakat bir insanı aslında farklı kılan davranışlarının arkasındaki motivasyonları. Hacı da bir ara nasıl yaptığının ne yaptığından daha önemli oluşuna dikkat çekmişti. Misalen bir beta da alfa da yetim doyurabilir fakat beta gösteriş ve sosyal menfaat için yaparken alfa bunu tanrının rızası için yapar. yaptığımız şeylerden çok neden yapıyor oluşumuza bizim kim olduğumuzu belirliyor. ayete gelirsek, servet sevgisi kötü bir şey mi? geleneksel gözle bakarsan öyle, yani paragöz olmak, dünya malı peşinde koşmak genel olarak kınanır ama baktığında dünya dışında elimizde başka malzeme var mı? ne yapmak için elde ediyorsun bu serveti? bu malı mülkü tanrının davasında kullanacaksan müthiş bir olay, beta olarak biriktirip azacaksan ise tam tersi. güç rotschild, rockefeller gibi iblis minyonlarının elinde olmasındansa adaleti sağlayacak olan akıl sahiplerinin elinde olması daha iyi değil midir? ya da şu anki durumunda x kadar katkı sağlıyorsan, maddi imkanların artınca 3x kadar katkı sağlayacaksan bunun için daha hırslı ve azimli olman daha iyi değil midir?

Açıkçası kendimde bir zayıflık fark ettim, o da şu ki tanrıyı bulmamdan sonraki süreçte dünyevi işlerle bağım fazlasıyla kesildi. buradaki fazlasıyla kelimesi önemli çünkü her şeyin bir dengesi var. sonuçta elimizde sadece dünya var, ve imkanlarımın daha geniş olması benim de yapacağım katkıyı aynı oranda arttıracaktır. nasıl olsa dünya hayatı geçici mantığıyla kapılacak olan rehavet sadece insana zarar veriyor. kendini her bakımdan donanımlı kılman vereceğin savaşta sana katkı sağlayacaksa o zaman yardıracaksın. "kısları etkiliyim, instada like'ım çoğalsın eki eki" diye vücut geliştirme yapan eleman da zihnini ve vücudunu keskin tutmak için yapan bir insan da yüzeysel olarak aynı işi yapıyor görülebilir, hatta ilk eleman daha iyi çalışıp daha sağlam vücut da elde edebilir. asıl değer işte bu yüzden sonuçtan çok motivasyonların ne kadar asil olduğuyla alakalı. buralara mesaj atan da tonla insan var misalen, herkesin motivasyonu aynı mı? sevgi ve ilgi arayışında olan, sosyal çevresi sikten olduğu için buraya yönelen, birilerini eleştiriyorum ayağına egosunu besleyen vs. çeşitli menfaatlerine yenik düşenler de var. ittifağın önemini kavrayan kaç kişi var?

İnsanı ne olacağını tekrar ettikleri belirliyor. sen her gün ne yapıyorsan bir süre sonra o türden birine dönüşürsün. düzenli spor yapıyorsan, yemene uykuna dikkat ediyorsan bir süre sonra fitleşirsin, kuran ve öğreti adına okumaların düzenliyse aklın gelişir, düzenli yazıyorsan kalemin keskinleşir. internette boş tüketim yapmayı alışkanlık edindiysen de boş bir tüketiciye dönüşürsün. insan olmak harbiden ağır bir yük beyler. öleceğini bilerek yaşıyorsun yani kafana biri silahı dayamış görünmese bile ve bunun stresiyle baş etmek zorundasın. tanrını bulmuşsan da asla geri dönüşü olmayan bir yola girmiş oluyorsun. her şeyin hesabı sorulacak, en ufak bir detay atlanmayacak, bu yeterli bir motivasyon sağlamıyorsa zaten anlayış eksikliği çok nettir. kardeşlikte de demir disiplinin aksamasına taviz verilmemesini anlayabiliyorum, aksatan insan zaten anlamıyordur abi olayın ehemmiyetini ve orada da işi yoktur, verilecek savaşı kaldıramaz. nitekim tanrının affediciliğine sığınıp gevşeyebilirsin, yapabileceğinin en iyisini yapmaktan kaçabilirsin. ama şundan kaçamazsın, o da kendi sınırlarını aşmayı arzulayışın fıtratında var, bunu yapamadığında var oluşuna aykırı hareket ettiğin için devamlı sıkıntı çekeceksin. bir yerde okumuştum, insanın özetini görmek istiyorsan bir çocuğua bir şeyi yapma de ve o şeyi yaptıktan sonraki sırıtmasını izle diye. bir kaç metaya boyun eğelim ve seyrü sefa yapalım diye bu alemde olmadığımız çok net değil mi? karnı tokken arıza çıkaran tek canlılarız. ve tcma'nın belirttiği gibi kendini sikmeye de bu kadar yatkın olan tek türüz. hal böyleyken nasıl döndürülüyoruz? tanrının öğütlediği gibi umarım şahsi mücadelesinin hakkını veren ve sarp yokuşu göze alanlardan olmayı başarırız. barış ve esenlik bizimle olsun.