Sad suresi iki davacı kıssası

"...De ki: 'Ben uyarıcılardan biriyim. Hepsi bu!" -Neml 92

Moderatör: Co-Moderatör

Kullanıcı avatarı
hoca dehanni
Silik
Mesajlar: 250
Kayıt: 18 Mar 2018, 15:28

#1

Okunmamış mesaj

Sad suresi 21-26. ayetlerdeki iki davacı kıssası ile ilgili çıkarımlarımı yazacağım.

Öncelikle 22. Ayette “… “biz iki davacıyız. Birimiz ötekinin hakkını çiğnedi. Şimdi sen, aramızda hak ile hükmet, adaletsizlik etme. Bizi yolun denge noktasına ilet.!” “deniliyor. Belli ki anlaşmazlıklarının sebebi herkesin hüküm verebileceği net bir durum değil olayı nüanslarıyla değerlendirebilecek birisi gerek, öyle ki hüküm verebilmesi için ikisi beraber duvarı tırmanarak davut’a ulaşıyor (burada davut’un yanına ikisi de beraber geliyor yani birinin diğerine karşı kesin bir haklılığı olsa haksızlık eden taa davut’un mihrabına kadar gelmez diye düşünüyorum). Daha sonra da davut’un belki kendisine gelenlerin dış görünüşlerinden, belki 1 koyunu olanın ikna kabiliyetinin yüksek olmasından belki de başka bir sebepten zanna kapılıp erkenden hüküm verdiği çıkarımı yapılabilir.

Değinmek istediğim diğer nokta 21.ayette “…Hani, o hasımlar, duvarı aşarak mihraba ulaşmışlardı” kısmında. Şimdi o zamanın mahkeme sistemini tam olarak bilemesem de konumu gereği davut’un kendisine gelen şikayetlerde hüküm verdiğini düşünüyorum. Ama bu adamlar davut’un yanına duvardan atlayarak gelmiş. Normal olan krala bir vasıta aracılığıyla veya doğrudan şikayetini iletmek değil midir? Yani bir devlette eğer kral doğrudan davalara bakar da zulmedenlere cezalarını verirse kimsenin suç işlemeye kolay kolay gücü yetmez. Ama haksızlığa uğrayan krala/yetkililere kolayca ulaşamazsa bu zalimin azmini artırır ülkede bozgun çıkar. Bu insanlar belli ki davut’a kolayca ulaşamamış ve böyle bir yolu seçmişler. Bu kıssada aynı zamanda böyle bir durumdan dolayı davut’un hata yaptığı kanaatindeyim.
Allah tabiki en doğrusunu bilir, eğer bir hatam varsa düzeltirsiniz.