Hakikat, Acı ve Gelişim Bağlantısı

Değişim, yüzleşme ile başlar; itiraf et ve kurtul.

Moderatör: Co-Moderatör

Kullanıcı avatarı
Bold
Sürgün
Mesajlar: 267
Kayıt: 04 Haz 2018, 17:45

#1

Okunmamış mesaj

İnsanların hakikatle pek işi yok, kendi dogmanın kabulünden alacağı zevke odaklılar. Benim de olayım buydu, 1 yıl kadar önce tcma nickaltına ilk girdiğimde hacıtyler ile birlikte yeşeren hakikat ve onu savunan insanlara içimde bir kin doğmuştu. Bu otomatik ve tepkisel oluşan bir şeydi, yani akılla felan alakası yoktu. Bu insanların ne dediğine bakmadan bu iblisin bana sunduğu aldanışlara tepkisel yanıt vererek, akılsal süzgeci ihmal ederek götümden uydurduğum zanlarla kombolar yapmıştım. Neden? Bu beni kısa süreliğine rahatlatacak ve kendi dogmamın kabulüyle mutlu olacaktım.

En çok geliştiğim evreler daima gerçekle yüzleşmem ve acı çekmem gereken evreler oldu. Burada özellikle benim tam tersim olan fikirler ve eleştiriler ironik olarak benim gelişimime en çok katkıda bulunanlardı. Hoca dehanni'ye kanka senin yazılarını okurken içimde bir rahatsızlık hissediyorum, bunun sebebi ne diye sormuştum. Bu tam olarak da geçen yıl yaşadığım o tepkisel durumun aynısıydı. Bahsedilen şeyin hakikat olabilme olasılığı ve yanılıyor olmam beni rahatsız ediyordu. Karşıdaki vızıklıyor olsa, zanda bulunsa bile aslında olgun birisiysen buna karşılık sinirlenmez çürütür geçersin. Fakat bende olanlar bunun tam tersiydi, duygusal olarak dağılıp sinirlenip kontrolden çıktığım şekilde egoma yenilip saldırılarda bulunuyordum.

Günlük hayatımda da bunla çok karşılaştım. Kışın mesela şortla ve ince kıyafetlerle spor yaparım. Tanımadığım etmediğim insanlar bile bana bunun yanlış olduğunu hasta olacağımı vs. söyleyip durur. Nedense yıllardır hiç hasta olmadım, duşumu da soğuk aldım, soğukla da barışığım. Fakat bu korumacı insanların habire hasta olduğuna şahit oldum. İblis seni zanla hareket ettiriyor, karşıdakinin doğru bir şey yaptığını düşünmek bile aklına gelmiyor iblisin minyonlarının. Onun perspektifinin ve hakikat algısının dışında bir şey yapıyorsan, sen yanlışsındır ve gelip seni uyarma cürretinde bile bulunur bu yarım akıllı. Asıl motivasyon hep aynı aq. İnsanların neden birarada ve gruplar halinde dolaştığına bakın özellikle beta grupları. Tek dertleri kendi dogmalarını kabul eden onları rahat hissettiren bir kaç gollumun onları iyi hissettirmesi. Sürünün hepsi akılsız olsa bile birbirlerine sahte gülüşlerle ve yalanlarla destek çıkıp rahatlatmaları onlar için yeterli bir sürü oluşturma sebebi.

Geçen küçüklük arkadaşım mesaj attı kurumsal bir yerde çalıştığından beri çok kilo almıştı ve spora başlayacaktı felan fişmekan. Bro XX adlı yere yazıldım 14 ay ayda 140 lira çok ucuz değil mi? Diye sordu. Dedim değil mal herif 14 ay yaşayacağın belli değilken niye gidip 2000 lirayı trink diye verdin heriflere. Bu herifler zaten uzun süreli anlaşmalar yapıp daha sonradan sporu bırakan ve gelmeyen %80 lik kesimden para kazanıyorlar. Senin beslenmeni düzenlemen vücut ağırlığıyla ufak çalışmalar yapman ilk etapta yeterli olacaktı. Sonra niye bu haltı yedikten sonra bana sorduğunu sordum. "Ne bileyim aga" dedi. Senin aradığın şey tatmin, yediğin haltın iyi bir şey olduğunu söyleyip seni rahatlatacağım değil mi? dedim. "Aq ne zaman olumlu bir şey söyledin ki zaten. Herkese sordum herkes iyi yaptın dedi bir sen öyle değil dedin aq fakiri" dedi. Kahkahayı patlattım. İşte kitle aq, aradığı şey hakikat değil o iyi hissedecek, bütün mesele bu. Senle kurduğu ilişki de sadece iyi hissetme menfaati üzerine.

Bütün bunları tecrübe ettikçe içimdeki kardeşlik ateşi daha da artıyor. "Hiçbir şey doğru değil, her şey mübahtır" mottosundaki derinliği ve tanrıya hizmete adanmış bir kuruluşun yüceliği beni daha da cezbediyor. İnterneti düşün, algoritmalar bize bizim dünyamıza uyan şeyleri getirip önümüze sunmaya programlı. Senin kendi dünyanda doğru diye geçindiğin bir çok olay aslında hakikatten o kadar uzak olabilir ki bunu ciddi sorgulamalar yapmadığın sürece asla farkına varamayabilirsin. Konfor bölgendeki insanları ve fikirleri dinlersin, onların seninle aynı düşüncede olmaları seni tatmin eder ve acısız yaşarsın. Halbuki hakikat senin rahatsız olduğun ve fikirlerini dinlemeye dayanamadığın olaylarda gizli olabilir.

Beni uyaran ve değişime tetikleyen her şey bu senaryoyla oldu. Hasiktir lan bu doğru olamaz dediğim uyarılarla yüzleşince geliştim. Yaptığım alfa analizinde ne kadar hayal dünyasında yaşıyor olduğumu, olayları ne kadar yanlış anladığımı gördüm. Tabi ki bana yapılan uyarılara çok büyük teşekkür borçluyum. Fakat ilk başta buna ne kadar direndiğimi gösteren entrylerimi gördükçe bu ıkınmalarımın nedenini zamanla daha iyi anladım. Benim de hakikatle işim felan yoktu ve acıdan kaçıyordum. Gelişimimdeki en büyük sekteyi bu acıdan kaçış yaratıyordu.