''Afrin'i Rejime Teslim Edin''

''Yeni elektronik dayanışma, dünyayı, global bir köy imajı altında yeniden yaratıyor.'' -Marshall McLuhan

Moderatör: Co-Moderatör

Oogway

#1

Okunmamış mesaj

https://www.haberler.com/afrin-i-suriye ... 24-haberi/

''Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov'a Moskova'da düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'nin Afrin'de düzenlediği Zeytin Dalı Harekatı hakkında bir soru yöneltilmişti. Lavrov, soruya "Türkiye Cumhurbaşkanı erkişi, Türkiye'nin Afrin'i işgal etmek istediğini hiçbir zaman söylemedi. Nitekim biz de Afrin'deki durumu normalleştirmede en kolay yöntemin, Türkler buradaki hedeflerine ulaştıklarını söylediklerinde, bu bölgenin kontrolünün Suriye hükümetine geri verilmesi olacağına inanıyoruz" diyerek yanıt vermişti.''

'' Rusya Dışişleri Bakanının "Afrin'in Suriye rejimine verilmesini bekliyoruz" açıklamasının hatırlatılması üzerine erkişi, "Bu yanlış bir yaklaşım. Biz Afrin'i kime vereceğimizi çok iyi biliyoruz. Suriye'de şuanda başka ülkelerin el altında, kontrol altında tuttuğu yerlerin Suriye'ye teslimi konuşulsun. 'Oraları rejim verdi' ifadesi bizi ikna etmez. Biz yeri geldiği zaman Afrin'i Afrinlilerin kendisine bizzat teslim ederiz, ama bunun zamanı bize aittir, onu da biz belirleriz, Sayın Lavrov değil" diye konuştu. ''
----

Rusya aba altından sopa göstermek istediğinde hep Lavrov'u kullanıyor. Bu söylemleri Lavrov dillendirdiğinde ne adını dahi bilmediğimiz sıradan diplomatların dile getirmesi kadar önemsiz ne de Putin'in dile getirmesi kadar ciddi oluyor, tam arası en optimumu oluyor. Bu Afrin'in teslimi muhabbetinin açılması da ne tesadüf(!) tam da ABD ile Rusya arasında sular ısınmaya başladığı vakit oldu. Belki bilmeyenleriniz vardır ABD Suriye'ye müdahale edeceği için Rus ordusu tam savaş durumuna geçmişti. 24-48 saat içinde bir ABD saldırısı bekleniyor. Rusya da bu söylemlerle Türkiye'ye aba altından sopa göstermiş, verdiğimiz gibi almasını da biliriz demiş ve Türkiye'nin, çıkmış olan bu krizde Rusya'nın tarafını seçmesini istemiş diyebiliriz.
Kullanıcı avatarı
cufive
1. Nesil
Mesajlar: 34
Kayıt: 18 Mar 2018, 15:37

#2

Okunmamış mesaj

Turk Hukumetinin bu konudaki tutumunu dogru buldugumu soylemem gerekir, tabi kapali kapalar ardinda nelerin konusuldugunu bilemeyiz, ancak Rus Hukumetinin son zamanlardaki yakinlasmalardan dolayi Turk tarafini "cepte" gormemesi acisindan takinilan tavir oldukca onemli, zira herkesin kendi cikarini dusundugu gercegini goz onune alirsak Firat ve Dicle bolgesi Turkiye icin sebep her ne olursa olsun kimseye peskes cekilecek konumda katiyen degil. Zaten bolgede suan YPG'nin varligi devam ediyor yani Turk hukumetinin bu konuda eli hic de zayif sayilmaz, alinan toprak suan fiilen Sam hukumetinin topragi degil, ustune ustluk Turkiye'nin terorle mucadele gibi cok saglam bir argumani da mevcut. Ote yandan, hem ekonomik kaybi hem de telafisi mumkun olmayan insan kaybini goze alarak bu bolgeye operasyon duzenledikten sonra bolgeyi birakip cekilmek akil kari olmayacaktir. Nitekim Turk hukumeti ayni El-Bab bolgesinde oldugu gibi Afrinde de yasanilabilir bolge yaratma projesine basladi. Hastane, polis merkezi, okul vs...
ABD'nin olasi operasyonuyla ilgili ortalikta pekcok spekulasyon var-kimyasal silah kullandi/ya da kullanilmadi tamamen operasyon bahanesi gibi...
Acikcasi o bolgede olan-bitenlerin Turkiyeden bagimsiz bir sekilde irdelenmesi mumkun degil. Suriye bir kismi col olan gelismemis bir ulke, suan o topraklar uzerinde yasanan kavganin 2 temel sebebi var. Firat ve Dicle bolgesinin kontrol altina alinmak istenmesi ve Rusyanin sicak denizlere inme politikasi shsjsjsksksmksskk. Inselere de bi kurtulsak aminyüm. Neyse, Turk askerinin bolgedeki kararli ilerleyisinin dengeleri degistirdigini dusunuyorum, ama su kimyasal silah mevzusunda burnuma cidden kotu kokular geliyor. ABD, bu tarz sivil olumleri sayisi ne olursa olsun, cikari olmadan umursayacak bir devlet degil. Bu kesin. ABD'nin bolgede hangi gruplari destekledigini de cok iyi biliyoruz. Rusya da obur yandan sms atiyor, "tarafini sec" gibisinden. Turk hukumetinin milli cikarlarimizi sonuna kadar koruyarak, gercekten cok hassas bir denge politikasi izlemesi gerekiyor. Umarim basarili gotururler.
Kullanıcı avatarı
Mitch
1. Nesil
Mesajlar: 81
Kayıt: 18 Mar 2018, 19:23

#3

Okunmamış mesaj

Suriyedeki olayları başından itibaren takip etmedim yüzeysel olarak biliyorum. Kimyasal silahın dış müdahale için bahane edilen bir senaryo olduğunu düşünüyorum, insanların bu olaylarla öldüğü yerlerde bir amatör kameramanla bir muhabir tarzı adamlar çıkıyor bir adam Esad bizi yaktı etti bakın görün diye ağlıyor yardım istiyor, Twitterda hesaplar açıp tıpkı YPG'lilerin sahte görsellerle TSK'ya 'çocuklar ve siviller katlediyor' iftiralarını yapıştırdığı gibi aynısını Suriye devletine ÖSO gibileri yapıyor ki çok amatör sahte ürünler propagandalar, ÖSO'nun Türkiyedeki PKK dan farkı yok ama bunlara Kuvayı milliye yakıştırması yapıyoruz, sanırım yine kandırılacak bizim devlet
Kullanıcı avatarı
cufive
1. Nesil
Mesajlar: 34
Kayıt: 18 Mar 2018, 15:37

#4

Okunmamış mesaj

Ilk olarak belirtmem gerekirse, devletler neredeyse tum olaylara pragmatist yaklasirlar. Maximum faydayi gozetirler. Osmanli cokus donemindeyken Ruslara karsi Ingilizlerle denge politikasi kurmustur. Osmanli da gayet tabii biliyordu firsatini bulsa Ingilizlerin de acimayacagini ama o yillardaki konjonktur oyleydi. Ha dogrudur yanlistir orasi ayri mevzu ama is o raddeye geldikten sonra elindeki imkanlari en iyi sekilde kullanman lazim. Suriye politikasi bir zamanlar disisleri bakani olan sonradan basbakan olup emir uzerine istifa eden zat tarafindan cok cok yanlis bir sekilde ilerletildi. Suan gelinen noktada eldeki en iyi imkanlar bu maalesef. Turkiye'nin onceligi belli; sinir hattini, Firat-Dicle bolgesini kontrol altina almak. Kisa vadede teror saldirilari onlendi, uzun vadede ise sayet basarili olursak su kaynaklarini birtakim orospu cocuklarinin eline vermemek olucak. Yani en basindan olaylar hic boyle gelismeyebilirdi, ama burada zibilyon tane etken var. En onemli etken de FETO idi. Tabi zamaninda buna izin verenleri, onlerini yaldir yaldir acanlari asla unutmayacagiz, ancak vakit o vakit degil. Insallah onun da vakti gelecek, ama suan zararin neresinden donersek kardir. Maalesef boyle. Yani AKP'nin egitim politikalari, ekonomik alandaki uygulamalari falan rezalet otesi. Yani daha cok sey sayariz hepimizin bildigi ama suan birsey dogru yapiliyor ve dogru yapilan sey vatani direkt ilgilendiren bir mevzuu. Ha tabii suandan sonra sicarlar, batirirlar bilemem. Ondan da korkmuyor degilim, ancak devletin icinde ozellikle darbeden ve temizlikten sonra sayisi artan saglam kadro halen mevcut. Onun ve maklubeci serefsizlerin zayiflamasinin verdigi bir guven de var bende. Tabi biz ne dersek diyelim, bu islere pek akil sir ermez. Yani su dediklerimiz bile belki birsey ifade etmiyor, ama yuzeyde gorunen biraz bu. Yani demem o ki, ÖSO mevzusundan ben de rahatsizlik duyuyorum, hatta eminim bastakiler de biraz huzursuzdur. Ancak, kosullar, yanlis "Stratejik Derinlik"ler bizi buraya surukledi. Gelinen bu noktada da, diger devletlerin kucagina oturmaktansa, insan kaynagi saglayan, sozunden cikmayacak olan kucuk bir olusumla beraber hareket etmek daha akla yatkin geliyor. Ayrica PKK ile arada soyle bir fark var. PKK-YPG-YDG her ne zikkimsa, sosyalist duzen hedefiyle yola cikip ABD'ye domaliyor, %80 i muhafazakar halki arkasina almaya calisiyor. Kobanide mesela bunu yapmaya calisiyorlar ama olmuyor, olmaz da zaten. Halkin umrunda olur mu yani sosyalizm vs. Zaten olmusler, bitmisler savastan, yokluktan. Turkiye idare ettigi bolgelerde huzur ortami yaratmaya cabasinda. Tabi Turk hukumeti de bunu kara kasi gozu icin degil sadece, ayni zamanda ulkedeki 3-4 milyon Suriyeliyi de bolgeye yeestirmeyi hedefledigi icin yapiyor ama sonucta yapiyor yani. E halk da arkasinda saglam/ guven veren bir devlet gormek ister. Empati yapin. ÖSO' nun farki burada iste biraz. Yani ucuk kacik hevesler pesinde, genel anlamda milleti ziyan etme cabasinda degiller.
Ha ÖSO iyi mi yani, degil bence. Sakat bir durum her ne olursa olsun. Ote yandan, herkes isine gelen propagandayi yapiyor yani. O konuda kimse ak kasik degil. Tabi PKK bokunu cikardi bu isin orasi ayri. Yani soyle bir durum var, mesela taa ne zaman hatirlamiyorum oldurulen bi tane ogretmen vardi. Iste kamuoyunda PKK ogretmenleri olduruyor iste diye haber oldu ama aslinda adam bilgi sizdiriyordu bizim tarafa, adamlar anlayinca da indirmisler. Yoksa durup duruken sunu oldurek demiyor onlar da. Tabi kor kursuna kurban gidenler de var. Ama bu anlattigim yanlis anlasimlasin yani PKK nin Sur zamani yaptigi kara propagandanin falan haddi hesabi yok. Onu da baya inceledim ama sonra yazarim olmazsa, uzun oldu baya. Oooff offf..
Doluyum amk, su salak peaceful komusnitlerden gina geldi artik. Salicaksin doguya, ebesinin amini tersten gorecek, anca oyle anlar neyin ne oldugunu. Ankara'dan Istanbul'dan atip tutmak kolay tabi.
Cevapla Önceki başlıkSonraki başlık