Tcma ya da Hacı'ya Mı Bağlıyız? Tapıyor Muyuz?

"Bir adamın büyü dediği şey, diğer adamın tekniğinden ibarettir." -Robert Heinlein

Moderatör: Co-Moderatör

Kullanıcı avatarı
musluman bir genc
1. Nesil
Mesajlar: 14
Kayıt: 19 Mar 2018, 20:38

#1

Okunmamış mesaj

Bu konuyu dile getirmek istiyorum. Bizleri tcma ya da hacı’ya tapmakla, müptelası olmakla itham edenler oldu. Ama bunlar o aradaki ayrımı göremeyenlerdi aslında. Kabaca bizim bir şeyhe bağlanan müritten farkımız ne? Biz bu adamları okuduk, doğru söyleyenlerden ve doğru yolda gidenlerden olduğuna, bir şeyler için çabaladıklarına inanıyoruz. Adamların bizden bir menfaati yok, bizim de onlardan bir menfaatimiz yok. Herhangi bir ücret de talep edilmiyor ki. Biz bu adamları okurken değerlendirdik ve gittikleri yolda biz de gitmeye, ona çabalamaya çalışıyoruz. Dolayısı ile takip ediyoruz. Aklımızla değerlendirip menfaat olmadığını görüp biz de çabalamak istiyoruz. Hizmetimiz de bu tcma ya da hacı ya değil. Bizim hizmetimiz Tanrıya ve onun rızasını kazanma adına. Öyle hu çeken cemaat falan da değiliz. Karı kızın da konuşulduğu cemaat mi olur anasını satayım hâlâ bununla saldıracak olanlarda var. Tcma ya da hacı fanatiği değiliz. Bu adamların yanlışında çıkıp da kör gibi takip edecek de değiliz. Şeyh mürit ilişkisinde ne olursa olsun adam o sokuk kişiye bağlanır ve bi güzel güdülür hatta ilerisi sömürülür. Ulan burada hiçbirimiz Tcma’yı görmedik, muhabbet etmedik. Hatta bazılarımız o yazıp gittikten birkaç yıl sonra gördü o yazıları. Bu adam bizi ne güttü ne de sömürdü. Ee ama öööö,ııııı,aaa vsvs. Diyecekseniz o olaylarda hacı tarafından açıklandı zaten. Yok adam toplama yok vergi ver falan. Kılıf uydurması olmadığını aklınızla değerlendirip görebilirsiniz. Ama yok ben böyle inanacam derseniz de sizin bileceğiniz iş. Biz bu adamları peygamber ilan etmiyoruz, baş tacı ilan etmiyoruz. Tabiî ki hayatlarımızda önemli yerler tutuyorlar ve anlattıkları ile hayatımızda dönüm noktaları yaşayan insanlarız. Ama çok, ama az. Bundan dolayı teşekkürü borç biliriz. Ama yiğide hakkını vermek kitlenin gözünde tabiî ki şeyh e bağlanma peygamber ilan etme gibi gözüküyor olabilir. Kitle ayırt edemiyor sonuçta. Atatürk meselesi de bu biçim mesela. Adamlar Atatürk’ü putlukla itham ediyor. Belki Atatürk’ü gerçekten putluk seviyesine çıkaranlar vardır ama o da onların bok yemesidir. Atatürk yaptıkları ile övülecek bir insandır. Ama ne ilahlık seviyesine ya da haddinden fazla göklere çıkarılır ne de yerilir. İkiside dalkavukluk işte. Hakkı olana hakkı verilir. Kimse bizi bu yola çekmiyor. Bir vaat ile de kandırmıyor. Ulan burada amme hizmeti işlerle uğraşanlar bile var günlük zamanından ayırıp. Bu sitenin bir maliyeti var mı tam bilmiyorum ama varsa bile bu adamlar ceplerinden ödüyor. Reklam falan görüyor musun etrafta?. Ha reklam olsa da fark etmez aslında çünkü bu adamlarda reklamı para kazanmak için değil de sıkıştıklarında maliyeti çıkarmak için yaparlar yaparlarsa öyle art niyet ve sömürü için değil. Bunları ayırt edemeyip bazı ithamlarda bulunmak hata, ama açıklandıktan sonra hâlâ buna devam etmek ise puştluk. Yani neyin ne olduğunu ortaya konan ürünlerden görebiliyoruz. Ve aklımızla değerlendirmeye çalışıyor ona göre bir yola koyuluyoruz.Yani demem o ki biz ona buna bağlı değiliz ve Tanrı’dan başka gayemiz yok.
Hacı’nın da yazdıklarının hepsi pdf olarak sitede paylaşıldı. Okumadıysanız başlayabilirsiniz. Söylediklerine bakarak düşünüp taşınarak kararınızı verebilirsiniz. Ayrıca Tcma, kancık vs. de dahil.
Selametle.