Vesile olmak

#1

Hayatta kazandığın başarıları tanrı dışında kimseye borçlu değilsin. Tabiki vesile olana saygı duyarsın, sevgini, saygını verirsin ama vesile olmak dışında başka birşey değildir. Tanrı sizin ellerinizle düşmandan intikam almaktan bahseder o ayet bu hakikati açıklar. Yani siz sadece vesilesiniz onu sağlattıran Tanrı.- Burdan yola çıkarak da ''koy götüne vesile tanrı'' diyerek yaşamak da en basitiyle akılsızlıktır-.
Vesile. O zaman imtihan olmana yarayan bi kimseyede nefret, kin duyup büyüklenmezsin, kuruntulanmazsın ? O sadece vesiledir. İmtihan olmanı ve test edilmeni Tanrı tarafından sağlamıştır. Ona teşekkür bile edebilirsin. Olaylara bu yönden bakınca hayatta yaşadığımız zorluklar, sıkıntılar, kişiler çok daha fazla anlam kazandı.
Bu fikre hacının 360. sayfasındaki entryden yola çıkarak ulaştım. Eksiğim varsa düzeltin, uyarın. thanks.

#2

''O zaman imtihan olmana yarayan bi kimseyede nefret, kin duyup büyüklenmezsin, kuruntulanmazsın ? O sadece vesiledir. İmtihan olmanı ve test edilmeni Tanrı tarafından sağlamıştır. Ona teşekkür bile edebilirsin.''
Bunu söylerken ciddimisin? yoksa ima ederek tam tersinimi anlatmaya çalışıyosun?

#3

0neofthepeople yazdı: ↑18 Kas 2018, 23:11 ''O zaman imtihan olmana yarayan bi kimseyede nefret, kin duyup büyüklenmezsin, kuruntulanmazsın ? O sadece vesiledir. İmtihan olmanı ve test edilmeni Tanrı tarafından sağlamıştır. Ona teşekkür bile edebilirsin.''
Bunu söylerken ciddimisin? yoksa ima ederek tam tersinimi anlatmaya çalışıyosun?

İma yok biraz anlatım düşüklüğü olmuş. Gerçek anlamda.

#4

[mention]belikebond[/mention]
Bak "Hayatta kazandığın başarıları tanrı dışında kimseye borçlu değilsin. Tabiki vesile olana saygı duyarsın, sevgini, saygını verirsin ama vesile olmak dışında başka birşey değildir. Tanrı sizin ellerinizle düşmandan intikam almaktan bahseder o ayet bu hakikati açıklar. Yani siz sadece vesilesiniz onu sağlattıran Tanrı."
Bu kısıma kadar katılıyorum ama gerisi yani yukarıda bahsettiğin kısım sakıncalı.
Neden? https://m.haberturk.com/adana-haberleri ... -oldurulen
Şu haberi örnek alıp %100 doğru anlatıldığını varsayalım mesela. Adamın oğlunun hiçbir suçu yokken, birkaç hapçı boğazını keserek bir insanın canına kıyıyorlar. Tamam bu çocuğun babası için kesinlikle bir imtihan, ama sen gidipte bu adama "çocuğun boğazı kesilerek öldürüldü ama imtihan olduğun için bunu yapanlara kin duyma" diyemezsin. Yani sana haksızlık yapanlara karşı, tanrının seni sınıyor olması haksıza nefret taşımayacağın, hakkını aramayacağın, hatta ona teşekkür bile edebileceğin anlamına gelmez.
İsra 33'ede bakın.
Peygamberin mekkeli müşriklere yaptıkları zulümlerden dolayı teşekkür etmesini bekleyemeyiz. Hacıdan bir alıntı yaparak meseleyi kapatalım.
betalara kardeşlik'te herkes yoğun bir kin duyar.
kardeşlik'i geç hadi başlığı okuduysan zaten betalara kinlisindir. "

#5

"Peygamberin mekkeli müşriklere yaptıkları zulümlerden dolayı teşekkür etmesini bekleyemeyiz."
Burda yanlış anlaşılmaya yol açabilirim.
Düzenleyemediğim için yeni entry olarak giriyorum.
"Peygamberin, mekkeli müşriklerin yaptıkları zulümlerden dolayı, onlara teşekkür etmesini bekleyemeyiz." demek istedim.

#6

[mention]Oneoftepeople[/mention] kanka elbette betalara kin duyarsın da bence [mention]belikebond[/mention]'un kastetmeye çalıştığı şey bu değil. Yani betalar betalık yapacaktır, zor şeyler başına gelecektir, bunu bilirsin ve ona göre bir ruh hali takınırsın. Yani sıkıntı yaşayacağını bilmek ve buna göre yaşamak. Betalık yapan birinin hasta olduğunu ve bu nedenle böyle davrandığını bilir, olayı kişisel almazsın siklemezsin yani. Teşekkür olayı da biraz abartma işte yani ciddi ciddi "hocam betalık yaptığın için teşekkür ederim sayende imtihanları aşıp gelişiyorum" demeyi kastettiğini zannetmiyorum o şekilde bakma yani. Güzel bir noktaya değinmiş bence.

#7

Dediğin şeyler biraz uç olaylar. Ben genel mecaz olarak bunlar başına gelebilir dünyadasın, bunları atlatmak için burdasın anlamını güçlendirmek için kullandım teşekkür etmek olayını. Şu cümlede özetler.

hoca dehanni yazdı: ↑21 Kas 2018, 16:30 Sıkıntı yaşayacağını bilmek ve buna göre yaşamak.