Efe Aydal Soramazsın Analiz

"Bir adamın büyü dediği şey, diğer adamın tekniğinden ibarettir." -Robert Heinlein

Moderatör: Co-Moderatör

Kullanıcı avatarı
Bold
Sürgün
Mesajlar: 267
Kayıt: 04 Haz 2018, 17:45

#1

Okunmamış mesaj



0.40: "Ahlakını neye göre belirliyorsun?"

Efe'nin bahsettiği teorinin patladığı noktaları izah edeyim. Bir kere doğuştan gelen ahlak yasaları var bebeklerde yapılan kukla deneylerinde gördüğümüz ahlaki farkındalığın bir kısmı doğuştan geliyor. Tanrının olmadığı iddiasındaki herhangi bir ahlaki davranışın hiçbir temeli de olamaz. Nietzche ve Sartre gibi ateist filozofların da ahlakın temellendirmesinin tanrısız mümkün olmadığı kanaati vardı. Elinde güç varsa ve kötülükle kendi toplumunu daha zengin yapabileceksen yapmaman için mantıksal hiçbir sebebin yok ateist mantığına göre. İnsana çok normal gelen içindeki bu ahlaki farkındalık ve adalet duygularının aslında çok kompleks mevzular olduğu üstüne düşününce anlaşılıyor. Dediği şekilde farklı toplumlarda da farklı ahlaki kurallar olabiliyor. Yeni doğan kız çocuğunun öldürmeyi normal kılan bir topluluğun yanlış yaptığını bize hangi ahlaki güç söyletiyor? Tanrı yoksa iyi ve kötü anlamlarını insan sadece götünden uydurduğu bir sisteme göre açıklar, asla temellendiremez.

3.43: Yukarıda tutanın tanrı olmadığını nereden biliyorsun? Bir şeyin bilimsel açıklamasını tanrının varlığını çürütme delili olarak kullanamazsın. Ancak nasıl doğa ve fizik kanunun işlediğini açıklarsın fakat neden ve niçin sorularını sorduğun vakit tekrar patlarsın. Yani tamam manyetik kuvvetler, çekim yasaları vs. açıklatın göğün yukarıda sabit tutulmasını fakat neden Efe? Neden bu böyle? Neden bundan milyon kat kadar fazla hassas ayar var yeryüzünde yaşamı imkanlı kılan? Ayrıca seni bunları sorgulatmaya iten güç ne?

3.56: "Tanrı yoksa bu kusursuz düzeni kim yarattı?"

Burada yine düzenin kusursuz olmadığını açıklamaya çalışıyor. Tcma'nın mükemmellik kavramını anlamayan betaların kimse mükemmel olamaz bu sıkıyor bazlı saldırılarındaki mantıkla aynı. Kusursuz düzen içinde mikro kusurlar barındırabilir fakat o kusurlar da mutlak kusursuzluk için düzenlenmiştir. Tcma ben mükemmelim derken hiç hata yapmam anlamında söylememesi gibi, yaptığı hataların onu daha da pişirip, daha üst bir farkındalık seviyesini taşıdığını ima etmesiyle aynı olay. Şimdi burada yine ateistler dünyada işte kötülük var zulüm var işte sizin tanrınız bu kadar diye vır vır etmesine bağlanıyor olay. Peki bu bozgunculuğun ve düzensizliğin asıl sebebi de insanın nefsi değil midir? Zaten hiç hata yapma şansın olmasa ne ile test edileceksin? Ayrıca bu kötülüğe ve zulmün farkında olmanı, sorgulamanı sağlayan unsur ne? Belki de bu bozgunculuğa karşı savaşman ve doğru olanı yapman için aklını geliştirmen gerekiyordur? Ayrıca neden tanrı yaratmadan önce şunları şunları yaptı, hemencecik yaratamaz mıydı denilen argüman da tamamen boş. Tanrının tanımı zaten zaman, mekan, madde gibi kavramların tamamen dışında. Onun için boş bir muhabbet yani.

7.34: "Din yoksa hayatın anlamı ne?"

Yine bir temeli yok yaptığın şeyin. Ateist olmak daha zordur aslında daha asil bir iş yapıyorum zannıyla hareket ettiği görülüyor. Daha zor bir şey yapıyorum fak yea, dine inanan yobazlardan üstünüm fak yea kuruntusunu hiç açmayacağım bile. Kendi amacımı kendim bulacağım diyorsun, e zaten tanrısını bulan insanlar da kendi çabasıyla hakikate ulaşıyorlar fakat onlardan daha büyük bir yaratıcının öğüdünü dikkate alıyorlar inkar etmek yerine. Medeniyeti ileri götürecek çalışmalar yapacaksın fakat neden? Neden kısacık ömrünü diğer insanlar ve gelecekteki toplumlar için heba ediyorsun? Madem bir ödül beklentin yok yaparsın bozgunculuğunu, sömürürsün senden güçsüzleri ve kendi faydan için diğerlerini kullanırsın bunu yapmaman için herhangi bir neden yok. Ayrıca tanrıya inanan birisi de otomatikmen toplumu ileriye götürecek, faydacı çalışmalar için hayatını adayacaktır fakat sonucunda bir ödülü olduğunu bilerek, tanrının adaletine güvenerek bunu yapacaktır.

10.28: "Ölünce öbür dünyanın gerçek olduğunu görünce ne yaparsın?"

10.34'te "görmeyeceğim büyük ihtimalle" derken gözündeki korkuyu fark ettiniz mi? En derinde yaşadığı korku suretine yansıyor, benim fark ettiğim bu eğer yanlış düşünüyorsam uyarın beyler. Ayrıca büyük ihtimalle beni cennete koyardı çünkü ben sorguladım aklımı kullandım diyor. Ya yanlış amaç doğrultusunda kullandıysan? İnsana verilmiş bir aklın yanı sıra bir irade gücü de var ki onu neye kanalize edeceğin yine sana bağlı. Beni de cennete koyardı ümidini söylemesi de aslında içindeki adalet duygusunun ispatı, yani ateist olsan bile içinde bastıramadığın bir adalet duygun var. O da tesadüfen oluştu değil mi eski toplumlar felan anlaşmalar yapmıştı.
Kullanıcı avatarı
dun bugun yarin
1. Nesil
Mesajlar: 139
Kayıt: 18 Mar 2018, 13:22

#2

Okunmamış mesaj

Efe Aydal genel olarak mantıklı yorumlar getiren birisi ama özellikle tanrıyla ilgili konularda çok vızzıklıyor. Örneğin şu evrenin mükemmelsizliği konusu. Bir de chelisqhi olarak sundukları argümanlarının hatası Arapçayla alakalı bir lügat hatası olduğu vakit hemen dalga geçme moduna giriyorlar, "Biz ne desek inancınızdan dönmeyeceksiniz, geçin bu işleri" filan diyorlar (Peygamber zamanındaki müşrikler de dalga geçiyorlardı, benzerliğe dikkat). Bunu Efe Aydal'ın bizzat kendisinden gördüm mü kesin olarak hatırlamıyorum şimdi kesin konuşmayayım ama YouTube kanalındaki kitle bu kafada. Onun haricinde insanlara, hayata dair güzel tespitleri oluyor ama tabi öğretiyle kıyaslanamaz derinlik açısından doğal olarak.

Çürütmeler filan güzel olmuş. Sadece son cümlende tam açıklayamamışsın. Dikkat çekmek istediğim nokta insandaki adalet duygusunun nasıl süreçlerden geçerek geliştiğinin bilimsel açıklamasının, "Niçin adalet duygum var?" sorusuna cevap olmadığı. "eski toplumlar anlaşmalar filan yapmıştı" diyerek kast ettiğin şey adalet duygusuyla ilgili bilimsel bir cevap olarak anlaşılıyor yazdığından, yani bunu yazdığında felsefeden bilime geçiyor konu. Ateistin "Tesadüf" olarak verdiği cevaba kıyasla teistin "Tanrının planı dahilinde sınanmak için" cevabının çok daha mantıklı olması. Aslında bunu demek istemişsin ama tam ifade edememişsin orada, düzeltmek istedim.
Kullanıcı avatarı
dun bugun yarin
1. Nesil
Mesajlar: 139
Kayıt: 18 Mar 2018, 13:22

#3

Okunmamış mesaj

Has tam düzenliyodum mesaj zamanı geçmiş. Yapıştırıyorum şöyle:

Not: Bir de şuna dikkat çekmek lazım "Ateist kişi ahlaklı olamaz" denmiyor burada, "Ateist kişi ahlakını bir mantığa oturtamaz" deniyor. Mantığa oturtmasa da kişi ahlaklı olmayı seçebilir. Efe Aydal da toplumu ileri götürecek işler yapmayı seçmiş ama şu anki bakış açısıyla; bunu seçmesiyle bozgunculuk yapmayı, dünyevi zevklere dalmayı seçmesi arasında değer bakımından herhangi bir fark olmadığının farkında olmak lazım. Kendisine göre toplumu ileri götürecek işler yapmak hayatını zevki maksimize ederek geçirmekten daha ulvi bir amaç olabilir ama bu tanrının olmadığı, doğruyu-yanlışı ve iyiyi-kötüyü bilmediğimiz bir evrende görecelidir.

Not2: "Arapçayla alakalı bir lügat hatası" olarak bahsettiğim şey çeviri hataları.
Kullanıcı avatarı
Bold
Sürgün
Mesajlar: 267
Kayıt: 04 Haz 2018, 17:45

#4

Okunmamış mesaj

dun bugun yarin yazdı: 03 Şub 2019, 13:34..."biz ne desek inancınızdan dönmeyeceksiniz, geçin bu işleri"...
Bu zırlamanın benzeri de "sizin gibi düşünmeyen herkese beta diyorsunuz" tarzıyla aklıyla bilen ve hakikati konuşan insanlara yapılmıştı. Beta bir şekilde yapılan değerli işleri duygusal açıdan rahat hissetmek için ayağa düşürmek zorunda. Bunun için de cehaletle savaşma ve hakikati yayma gibi asil bir adanma gereken durumları "itaat etme, sorgulamama, köpeklik etme" gibi lansetmeye çalıştı.
dun bugun yarin yazdı: 03 Şub 2019, 13:34..."eski toplumlar anlaşmalar filan yapmıştı" diyerek kast ettiğin şey adalet duygusuyla ilgili bilimsel bir cevap olarak anlaşılıyor yazdığından, yani bunu yazdığında felsefeden bilime geçiyor konu...
Onu Efe'nin ahlak için yaptığı açıklamaya binaen ironili bir biçimde söylemiştim. Bu adalet duygusunu bariz olarak ona göstersek tanrıya inanmak istemediği için yine kıvırmanın bir yolunu bulup toplumsal süreçlere bağlayıp evrimsel tesadüfi boyutlarda değerlendirmeye çalışacaktı.
Kullanıcı avatarı
Mitch
1. Nesil
Mesajlar: 81
Kayıt: 18 Mar 2018, 19:23

#5

Okunmamış mesaj

Kusursuz düzen içinde mikro kusurlar barındırabilir fakat o kusurlar da mutlak kusursuzluk için düzenlenmiştir. Tcma ben mükemmelim derken hiç hata yapmam anlamında söylememesi gibi, yaptığı hataların onu daha da pişirip, daha üst bir farkındalık seviyesini taşıdığını ima etmesiyle aynı olay.
[mention] [/mention]
2:44 aynısını Celal Şengör'den duyuyoruz kadın aybaşı halini kusur olarak nitelemiş bakara 222 de Allah buna hastalık demiş
Cevapla Önceki başlıkSonraki başlık