Karakter değişimi

"Bir adamın büyü dediği şey, diğer adamın tekniğinden ibarettir." -Robert Heinlein

Moderatör: Co-Moderatör

Kullanıcı avatarı
belikebond
1. Nesil
Mesajlar: 201
Kayıt: 18 Haz 2018, 02:17

#1

Okunmamış mesaj

Karakter değişimini ikiye ayıracağım. Zorunlu olarak gerçekleşen ve otomatik olarak gerçekleşen.
Zorunlu olarak karakter değişimine
Kardeşlikteki testler örnek verilebilir. Seni test etmek için bir süreçten geçiriyorlar ve burada sana karşı olan davranışları tam olarak refleksif diyemeyiz. Kasıtlı olarak sergilenen bir tutum var.
Suçlu olduğunuzu düşünün. Sorgudasınız ve işlediğinizi düşündükleri bir cinayet ile suçlanıyorsunuz. Suçu gerçekten de işlemişsiniz fakat saklamak zorundasınız itiraf edemezsiniz.
Yalan söylemediğinizi sözlü sözsüz ispatlamak için rahat ve sakin bir ses tonu, beden dili sergilersiniz. Sakin ve rahat olmasanız bile. Başka bir örnek
Bir motor çetesini içten çökertmek için gönderilmiş bir gizli ajansınız. Onlara kendinizi ispatlamak ve güvenlerini kazanmak zorundasınız ki onları hapise atmak için gerekli bilgiye ulaşasınız. Her ne kadar onlardan nefret etsenizde onlara karşı olmadığınız, istemediğiniz bir şekilde davranırsınız. Aranızda bir bağ varmış hissiyatını onlara verirsiniz. Mideniz bulansa bile.
Bunlar zorunlu olarak yapılan karakter değişimine örnekler. Dikkat ederseniz hepsinde gerçekleştirmeleri gereken bir amaç var. Karakter değiştirmelerinin tek sebebi amaçlarına ulaşabilmek. Bu doğrultuda karakter değişimi yapıyorlar. O zaman burdan bir amaç doğrultusunda olmayıp da kasıtlı olarak karakter değiştirmenin zararlı olduğu çıkar mı? Çıkar. Ortada bir amaç olmaksızın kasıtlı olarak karakter değiştirmek saçma ve zararlıdır. Bunu uzun süreli yapıyorsanız iki kat zararlıdır. Bir süre sonra gerçekten kim olduğunuzu unutursunuz. sonra ''kim olduğumu bilmiyorum doktor s.s'' klişesiyle doktor doktor gezersiniz adsaadasdsaa.

İkiye ayırmıştık ikincisine gelirsek otomatik olarak gerçekleşen karakter değişimi.
Gün içinde değişen hal, tavır, davranışlarınız buna örnektir. -Regl dönemindeki kezbanlardan bahsetmiyorum yok o değil- Bir sohbet içerisinde saniyeler içinde bile değişebilir. Gün içinde sizin farklı karakter sergilemenizi sağlayacak bir çok değişken vardır. Bu değişkenler doğrultusunda alfanız/sağ ön beyindeki refleksif davranış mekanizmanız da farklı tepki gösterir. Bir yatırımcıyla flörtünüz bir testçi ile olan flörtünüzle aynı olmaz. Daha mesafeli ve ciddisinizdir.
İş görüşmesindeki karşınızdaki insanla zorunlu çevreden beta kankanıza tavrınız aynı olmaz. Aynı olmaz ve bu elinizde değildir, otomatik değişir. İlk anlattığımda ki gibi kasıtlı bir çaba yoktur.
Görev esnasında komutanınız emirler yağdırıp, en ufak ciddiyetsizliğe taviz vermezken görev başarıyla bitirilip ateş etrafında toplandığınızda, anılarını anlatan babacan bir insana dönüşebilir.
Sürekli aynı insan olamazsınız. Gün içindeki değişkenler ve sizin onlara verdiğiniz refleksif davranışlar, sergilediğiniz karakter aynı olmaz.
Şu da vardır yıllar geçtikçe verdiğiniz refleksif davranışlarda değişir. Öğretiden önce ve öğretiden sonra hangimizin ki aynı kaldı. Götüyle okuyan betanın aynı kaldı onu geç. Değişkenler belki aynı kalabilir ama siz değişirsiniz. Gelişim içinde oldukça değişirsiniz. Öğretiyle karşılaşmadan önce de bazı değişkenler aynıydı. Aynı dünyada yaşıyorduk. Öğretiyle karşılaştıktan sonra da bazı değişkenler aynı kaldı. Dünya da aynıydı. Biz değiştik. Olaylara yaklaşımımız değişti. Düşüncelerimiz, inançlarımız değişti ve bunun doğrultusunda davranışlarımız da değişti. Bence gelişim durmadıkça refleksif davranışlarımız olumlu yönde değişmeye, keskinleşmeye, olgunlaşmaya devam edecektir.
Tabi ki bu aklı olup kendini iyileştirip aynı zamanda alfasını serpilten omegaalfalar, omegalar için geçerlidir. Yoksa pozitif yönde bir değişimden değil taklitin yıllar içinde içselleştirilmesinden bahsetmiş oluruz.

Bazı kavramlar yabancı gelmiş olabilir refleksif davranış veya değişkenler gibi. Anlaşılmayan yer varsa sorun detaylandırmaya çalışırım.
Hatam yanlışım varsa bildirin.