Bu bir hastalık mı?

Kardeşler birlikte durur ve sorunları birlikte aşarlar.

Moderatör: Co-Moderatör

Kullanıcı avatarı
aPeopleArmy
Sürgün
Mesajlar: 162
Kayıt: 27 Mar 2018, 14:18

#1

Okunmamış mesaj

Genetiğim gereği mizacım sert ama belki de fazla al pacino ve mafya dizisi izlememden de kaynaklı olabilir.

Bazı üzerimde baskınlık kurmak isteyen betalara veya benimle yüksek seste konuşanlara karşı, yaşlı bile olsalar istemeden reflex gibi, agresif bir ses tonunda, yüksek sesle konuşuyorum.

My7'nin betaları sanal da siklemeyin ama reel de susmayın tarzında birşey söylediği bilinçaltıma kazılı hep bu durumumla bağdaştırıyorum. Belki de My7'nin dediğini götümle anlamışta olabilirim. Bu yaptığım doğrumu yoksa hastalıkmı bilmiyorum.
Siz ne düşünüyorsunuz?

Saygılar.
Kullanıcı avatarı
EZELACTH
Çaylak
Mesajlar: 9
Kayıt: 26 Tem 2018, 23:28

#2

Okunmamış mesaj

Bu söylediklerini her zaman yapmanın sana zararı olabileceğini düşünüyorum. Yazıda, karşındaki kişinin ne dediğini iyi tahlil et. İyi niyet amacı varsa teşekkür et, kötü amaçla söylediyse savaş baltalarını göster gibisinden bir şey geçiyordu, buna gerçekten dikkat et. Karşındaki insanı anlamadan ona baltanı gösterirsen, belki de iyi bir ilişkiyi bitiriyor olabilirsin. Seninle yüksek sesle konuşan birinin, kötü amaçlı olduğunu nerden bilebilirsin ki tahlil etmeden?
Böyle yüksek sesle konuşan çok insan var çevremde ve çoğu büyüdüğü yerdeki yaşadığı şeylerle alakalıdır ya da heyecanlı biridir, tahlil etmelisin.
Her zaman sert olmamalısın, sana güleryüzlü bir şekilde davranan insanlara sert yahut buna benzer bir şekilde davranırsan, belki niyetin iyi bile olsa yanlış anlaşılabilirsin dostum.
TCMA bunları üstüne basa basa söyledi, dikkat etmek zor değil. Sükunet uzun zamanda çok şey getirir demişti, insanların söylediklerini tahlil etmek için sükunetini kullan. Hadi kolay gelsin.
Kullanıcı avatarı
dun bugun yarin
1. Nesil
Mesajlar: 139
Kayıt: 18 Mar 2018, 13:22

#3

Okunmamış mesaj

Karşının yaptığı hareket senin ezilmene yol açacaksa götünün üstüne oturtturman lazım (bunun amacı büyüklük kuruntunu beslemek değil senin rahat etmen olmalı, dikkat et). İnsanlar çizgileri tam anlayamıyorlar, o yüzden arada bi hatırlatmak lazım nerede durmaları gerektiğini. Yaptığı hareket seni etkilemeyecekse (saygısızlıksa filan ağzının payını ver çünkü bugün ufak bir iki hakaret yarın ana bacı sövmeye ve cıvık bir arkadaşlığa doğru gidebilir, ha ama iyi niyetli insanlarla hakaretle karışık şakalaşmakta zarar yok bence sonuçta saygısızlık olmuyor herkes yerini biliyor. iyi niyetli (yani senin üstünde baskınlık kurmaya çalışmayacak) insanların da çok bulunmadığını unutma ama) umursamanın pek bi alemi yok. Yoldan geçen biri anneme filan sövse umursamam yani ben şahsen. Sanalda edilen hakaretler de seni etkilemeyeceği için mantıklı olan elbette siklememektir (ama şu var mesela yakın çevrenden biri diyelim whatsapp üzerinden sövüyor sana, bahsettiğim sanal bu değil yani tanımadığın insanlar için filan diyorum). Senin durumun için konuşursam hastalık olup olmadığından emin değilim, bunu da ancak sen bilebilirsin bana kalırsa. Hastalık olma ihtimali daha ağır basıyor gibime geliyor ama emin değilim dediğim gibi. Bunu yapma amacını tahlil etmen lazım. Eğer baskın olmak için filan yapıyorsan sıkıntı, değilse koy göte yani. Yardımcı olmuştur umarım.
Kullanıcı avatarı
Bold
Sürgün
Mesajlar: 267
Kayıt: 04 Haz 2018, 17:45

#4

Okunmamış mesaj

Burada iki önemli mevzu var: olay tahlili ve duygularının kontrolü. Şimdi biri senin evinin yandığını görürse ve sana bağırırsa, lan bu bana neden bağırıyor diyip girişmezsin. Senin iyiliğini istiyordur ve duyurmak için bunu yapıyordur. Ama sırf insanın üzerine basarak yukarı çıkabileceğini düşünen bir ahmağa da haddini bildirirsin. Bu olayın tahliliyle ilgili, karşıdakinin amacı ne. Duyguların kontrolü ise senin takınacağın tavır ve davranış onun yaptığından bağımsız olarak sadece seni ilgilendirir. Biri sana hediye verdiğinde o hediyeyi almazsan o kime ait olur? Mesela Survivor'da (evet severek izlerim), tuğba özay, avatar atakana bir gece bağırıp çağırarak ortalığı velveleye vermişti. Atakan ne yaptı? Ona bağırmadı ya da tutup tartışmaya bile girmedi. Önce onun öfkesinin nedenini anladı ( Atakan şampiyon olacaktı, bunu sezmişti ve ona saldırarak yanlış hamle yapmasını sağlayacaktı). Fiziki temasa kadar gelmişti olay. Nitekim avatar sakinliğini korudu, önce elini ve kolunu bana değdirme çek diye sakince uyardı. Bağırıp çağırması bitince, bitti mi? diye sakince sordu ve durumu izah etti (seyirciler için, yoksa karşıdakinin olayı zaten belli). Tuğba bağırmaya devam edince de "e senle konuşulmuyor ki" diyip çekip gitti. Yani onun yaptığını sikleyip, resmiyet kazandırmadı. Çürüttü ve çekip gitti, bu kadar basit. Savaşırken karşındaki düşman modeline dönüşmemeye benziyor bu. Şimdi burada bir erkek olsaydı dinamikler tamamen değişirdi. Fakat karlı çıkacak olan kişi yine duygularına hakim olan olurdu. (kavga da bu izlemek isteyene:
Cevapla Önceki başlıkSonraki başlık