Başlıkta anlamadığım kısım hakkında

Sorularınızı bu forum altında paylaşabilirsiniz.

Moderatör: Co-Moderatör

Kullanıcı avatarı
aPeopleArmy
Sürgün
Mesajlar: 162
Kayıt: 27 Mar 2018, 14:18

#1

Okunmamış mesaj

Tcma'nın bu yazısında;
anlatmak istediğim şu aslında: sen kendine güveneceksin, gücünü bileceksin. gücünü aklen ve bedenen gördüğün güç kanıtlarına dayandıracaksın ki kendin kendine inanasın. bunun için de sağlam bir vücut ve sağlam bir akıl gerekiyor. bunlar için de düzenli beslenme ve spor. o ayrı bir konu ama kesinlikle alakasız değil.
Bulunan bu kısımı anlamadım.
o ayrı bir konu ama kesinlikle alakasız değil.
Burada "sporun alakasız olmadığı" olarak anladım ama yazılanlar üzerinde çok düşündüğüm için tam emin değilim.

Bana açıklarmısınız?
Kullanıcı avatarı
hoca dehanni
Silik
Mesajlar: 250
Kayıt: 18 Mar 2018, 15:28

#2

Okunmamış mesaj

Bu bir okuyucu tarafından başlık altına yazılan bir entry, tcma da alıntılamış. Tamamı okunursa yazılanlar daha iyi anlaşılır, sen bazı kısımları anlasan da yazının bağlamı açısından diğer okuyanlara da faydası olur.
''katıldığım birşey daha var: vücut ve akıl dengesi tam olarak yerinde olan hiçbir erkeğin ben aşk meşk
peşinde koşacağını sanmıyorum. düzenli bir ilişki düzenli bir hayat ve bu koduğumun sistemine
adapte olmak için lazımdır o ayrı. ama konu seks ise erkek tek eşli olmamalıdır. olursa sonucu
mutsuzluk, umutsuzluk ve ilişki içi yalnızlıktır.
aşk ve unutamamak ise tamamen bir evrimsel + toplumsal + hormonal + kezbansal bir tezgahtır.
herkes düşebilir bu tezgaha ben bile içindeyim ama tezgahın farkındayım ve bu tezgaha kurban olup
da hiçbir göt yalamadım.
misal: beraber olduğum biri var, mantıklı makul bir ilişki işte, evlensek evleniriz, olabilir. kafamda ise
unutamadığım saplantılı olduğum, hiç beraber olamadığımız ama hep beraber olmanın eşiğine
geldiğimiz biri var, bu hafta sonu evleniyor ve blogunda konuya dair her detayı vermiş düğünü
boğazda felan yapacakmış mış ... siktir edin. ama ben bu iki şeyi birbirinden mantığımla
ayırabiliyorum çünkü biliyorum ki bu hissettiğim bir rahatsızlık ve o karı kezbanın teki. ne kadar uzak
olduysam ona o kadar istedim, yaklaştıkça da tiksindim. size hiç yabancı duygu değil di mi? bu
hissettiklerim hep bu nöral ağlar dalgası. bunlar hep akıl oyunları. düğünden önceki gece onu bağırta
bağırta siksem sabaha kadar biliyorum ki düğünde misafirlere çaktırmadan 10 numara göbek atar,
benim de hiç sikimde olmaz keyif nargilemi tüttürürüm karşı tarafta.
anlatmak istediğim şu aslında: sen kendine güveneceksin, gücünü bileceksin. gücünü aklen ve
bedenen gördüğün güç kanıtlarına dayandıracaksın ki kendin kendine inanasın. bunun için de sağlam
bir vücut ve sağlam bir akıl gerekiyor. bunlar için de düzenli beslenme ve spor. o ayrı bir konu ama
kesinlikle alakasız değil.
her erkeğin içinde bu alpha dediği güç var ama bizi arkadaşın da dediği gibi bir güzel domaltmışlar bu
sistemde. ''
Senin alıntıladığın yeri yorumlarsam da şöyle, bir erkeğin nasıl sağlıklı bir ruh haline geleceğini anlatmış. Yani öncelikle aklınla olayları anlayarak (başlığı özümsedikçe) durum değerlendirmesi yapacaksın, neyin ne olduğunu göreceksin kendi hastalıklarını ve güçlü taraflarını göreceksin. Aklın güçlenince "ben değerliyim ve hayatımı boş beleş geçirmemeliyim -buradaki değerliyim olayı kendini "special boy" hissetmek değil de kendinin farkına varmak gibi-" kafasına girip hayat kaliteni artıracak işler yapmaya başlıyorsun -örnek olarak sporu vermiş-. Sen aklın geliştikçe, hayat kaliten de yükseldikçe boş bir şekilde "ben alfayım fak yeaaa" diye ıkınmayacaksın, değerli olduğunu hayatındaki kanıtlarla bileceksin -burada sağlam bir akıl ve sağlam bir vücut örnek verilmiş-. Ayrıca gerek fiziksel gerek mental olarak iyi konumda bir insanın hastalıklı bir şekilde karı kız peşinde koşmayacağından da bahsetmiş.

Düzenli beslenme ve spor yapmanın da insanın alfasını beslediğini belirtiyor. Olaylar dişiler üzerinden ilerlediği için "o ayrı konu ama alakasız değil" demesinin nedeni bu sanırım yani önemli olan hiçbir şeyi değiştirmeden düzenli spor yapmak değil, kurduğun sağlam mental binanın üzerine spor yaparak kat çıkmaktır demek istiyor. Gerçekten güzel tespit etmiş.
Kullanıcı avatarı
hellsbells
1. Nesil
Mesajlar: 138
Kayıt: 02 Nis 2018, 17:18

#3

Okunmamış mesaj

Ya da şöyle düşünebiliriz, çelimsiz ve zayıf bir vücuda sahip olsan ve ayna karşısına geçip ''Tyler Durden gibiyim hamuq şu şekle bak'' dersen % kaç inanırsın kendine? Karşına düzgün fizikli biri geldiği an kendine olan fake inancın biter çünkü hayal edip kinq hissediyordun o ana kadar. Ama fiziksel yeterliliğe sahip olsan ve ayna karşısında somut olarak -fit bir vücut vs. vs.- görsen kendine inancın oturur, burada vücut örneği verilmesinin bir güzelliği var çünkü sen fit ve sağlam bir vücuda ancak alın teri dökerek ve iradeli olarak yaptığın diyetlerle sahip olursun. Bu emeklerin karşılığını da ayna da görünce içten bir şekilde kendine güvenin gelir. Hakeza akıl geliştirmekte öyle. Geçen sene başlıkta farkedemediğin bir detayı özümseyerek çalıştığın diğer senenin sonunda görüp anlamışsan o zaman kendine güvenin gelir. Bunları -iradeli olmayı seçecek ve spor yapacak disiplini kendine uygulaman- yapabilmen içinde güçlü bir akıl lazım çünkü ortada bir seçim var, ya tembellik edip arzularının peşinden gideceksin ya da doğruluğu sana belli olan şeyleri yapacaksın.
Kullanıcı avatarı
Bold
Sürgün
Mesajlar: 267
Kayıt: 04 Haz 2018, 17:45

#4

Okunmamış mesaj

Vücut ve akıl birlikte ilerler. Sağlıklı bir yaşam tarzı, iyi beslenme ve düzenli spor, kişinin hormonal faaliyetlerini üst düzeyde tutacağı için serpilmeye katkı sağlar.

Dikkat ederseniz mevzuların hepsi birbiriyle bağlantılı. Kötü beslenme, hareketsizlik, aşırı kilo vs. kişinin zihninin aslında hallaç pamuğuna dönmüş olduğunun göstergesidir. Jordan Peterson hayvanlarda yüksek hormon salınımının hiyerarşideki yerlerinde direkt olarak etkisi olduğundan bahseder. Depresif olan bir kişi bükülü bir şekilde durur, içe kapanıklığını ve güvensizliğini vücut dilinden okuyabilirsin. Aynı şekilde fit ve düzenli spor yapan birisi yürüyüşünden ve bakışlarından kendisini belli eder.

Sen spor yaptığından anlayacaksındır fakat hiç spor yapmayan birine o egodan gelmeyen tamamen insanın içtenlikle yükselerek hissettiği pozitif duyguları nasıl açıklayabilirsin? Egodan gelmez çünkü bedeli ödenmiş ve kazanılmış bir haktır bu.

Yazının tamamında sen eğer kendi gücünü bu somut ve gözlemlenebilen değerler üzerine inşa edersen milletin seni pohpohlamasına, aferin demesine hiçbir zaman ihtiyacın olmayacağından bahsediyor. Yarattığın pozitif momentum senin aldığın kararlarda doğru yönde olmana katkı sağlar. Sen kendi değerini ve kim olduğunu zaten biliyor olacaksın. Bir erkek olarak rolünü yerine getirdiğinde ve doğru bir amaca bu enerjini aktardığında zaten her dişiye otomatik çekici gelirsin. İnsanların takdirini de çok rahat bir şekilde kazanırsın ve bunu nasıl yaptığını merak ederler. İhtiyaç duyan kişi kıvamından ihtiyaç duyulana işte böyle evrilirsin.
Cevapla Önceki başlıkSonraki başlık