Saha Görevi - 2

Moderatör: Co-Moderatör

Kullanıcı avatarı
hoca dehanni
Silik
Mesajlar: 250
Kayıt: 18 Mar 2018, 15:28

#1

Okunmamış mesaj

SAHA GÖREVİ – 2

Arkadaşın okul kimliğini alarak göreve başladım.
Okula giderken yolda 3 kızın bana doğru yürüdüğünü gördüm. Normalde o kadar güzel değillerdi, 40 dakikadır yürüyodum bi başlangıç yapıp açılayım dedim.

B - Selam kızlar
K1 – Merhaba… sosyal deney felan mı?
B – Yok merak etme kamera felan çıkmayacak şurdan. Öyle muhabbete geldim. Hoca ben
K1 – x ben de.
K2 (a.k.a kezo) – Niye hemen x le tanıştın ahahahah (kıskandı tabi kezo).
B – (O an kezo olduğunu farkedemeyip) Onunla sohbete girdim ya o yüzden.
(Beyler bu kadar muhabbetten yeterdi aslında görev niteliğine bakarsak kahve içmeye davet edip reddedilmem gerekiyodu. Bunun farkına varamadım başta o nedenler olaylar aşağıdaki gibi gelişti)
K2 – Noldu sen çok yalnız görünüyosun çok mu sıkıldın? (Valla o an saldırdığını anlayamadım aq)
B – Evet çok sıkıldım o yüzden geldim.
K2 – Bizim işimiz var şimdi.
B – Tamam o zaman ben de o tarafa yürüyorum beraber yürüyelim.
K2 – Ya bi yürü git sapık mısın nesin ???

Böyle diyince şaşırdım baya çünkü 2-3 adım önceden bunun olabileceğini tahmin etmemiştim üstüne durup düşününce kızın baştan beri beni terslemeye çalıştığını anladım. Noldu bu mala şimdi deyip yoluma baktım ve okula girdim. He ayrıca olay reddedilmekti ama ben ilk görevdeki gibi takıldım yine bu kızlardan sonra yanlışımı farkettim.
Okulda çimlerde kitap okuyan birini gördüm ama başta canım gitmek istemese de (korku, ilk olayda ne olduğunu anlayamadığımdan biraz isteğin düşmesi) 10 dakika telefonla oyalandıktan sonra yanına gittim. 5-6 yaş büyüktü sanırım

B – Merhaba naber?
K – İyi kitap okuyodum
B – Ne okuyosun?
K – (Kitabı gösterip) Kitabı mı merak ettin?
B – Hayır aslında konuşmaya girmek için kitabı bahane ettim. (Okulda bugün yökdil sınavı varmış) Ne sınavı var bugün?
K – Yökün İngilizce sınavı var ben de ablamı bekliyorum.
B – Aslında benim kızlarla konuşma problemim var da (Amk bu görev 2 artık) öyle muhabbet ediyorum ben de tanımadığım insanlarla
K – İşe yarıyo mu bari?
B – Evet ama bazen “defol git” felan tarzında tepkiler alıyorum…
K – Benim mesleğimle de alakalı zaten benlik bi sıkıntı yok.
B – Nerde çalışıyosun?
K – İnsan kaynaklarında
(Biraz özel sektör muhabbeti insan kaynaklarıyla ilgili espriler felan)
K – Senin bölüm ne kaçıncı sınıfsın?
B – X X X zaten belli olmuyo mu?
K – Evet biraz miniksin zaten eheheh
B – Evet liseli gibi durduğumu da söylüyolar, 30uma gelince çok işime yarar ama eheheh
K – Aynen öyle

Sonra muhabbeti bitirip biraz mola verdim. Son konuştuğum tam 2.göreve uygun olmasa da benden kaç yaş büyüktü kahve içelim dememin saçma olacağını düşündüm. Moladan sonra 2 kız oturuyodu ama muhabbetten bi bok çıkmayacağı belliydi, yine de gittim yanlarına

B – Selam kızlar
K1-K2 – Merhaba
B – Napiyonuz nasıl gidiyo
K1 – Öyle oturuyoruz sen?
B – Benim de abim sınava girdi onu bekliyorum öyle muhabbete geliyim dedim. Bölümler ne?
K1 – Kimya müh.
B – Hmm iş yok diyolar :/
K1 – Var ya, sen? Hangi okul?
B – X X X
K1 - Hmm
Ortamı anlatayım efkarlı müzik açmışlar biri sigara içiyo mal mal oturuyolar bi bok yaptıkları yok.
B – Bu müzik ne böyle ya sevgilinizden mi ayrıldınız?
(Bakışmalar ve gülüşmeler)
K1 – İkimiz de ayrıldık
B – Biriniz ayrılınca öbürü de baskı kurdu kesin eheh
K2 – Bizden kaynaklanmadı… karşısı ayrıldı.
B – Amaan şimdiki ilişkiler işte, her şey daha kolay şimdi bile kolayca yanınıza gelebiliyorum 50 sene öncesi olsa olmaz.
(Sessizlik)
B – (Bu kızlarla sıçmaya bile gidilmeyeceği anlaşılınca) Tamam o zaman eğlenceli muhabbetiniz(!) için teşekkür ederim, memnun oldum.

Bi mola daha yaptıktan sonra çimlerde telefona bakan birini gördüm

B – Selam naber?
K – İyi sen?
B – İyi abim sınavda da onu bekliyorum sıkıldım muhabbete geldim.
K – Ben de bi ablamı bekliyodum.
B – Hangi bölüm?
K – İlkokul matematik öğretmenliği ama ben X teyim.
B – Belli ses tonundan tam küçük çocuklarla ilgilenecek böyle sevgi gösterecek tipin var
K – Sen?
B – XX, ben de X teyim.
K – Aa ben seni görmüştüm okulda sanki
B – Hmm olabilir
K – Ben de sıkıldım okurum diye kitap almıştım biraz okudum.
B – Ne okuyodun?
K – Yeraltından notlar
B – Duymuştum ya psikolog mu yazmıştı o romanı?
K – Hayır dostoyevskinin
B – Püh genel kültürden çaktım galiba ehehehh ne anlatıyo
K – İnsanların eskisine göre bu dönemde değişmesi, işte tecavüzler… başka bi dönemde yaşamak isterdim.
B – Niye ki mesela 80lerde şuan oturduğumuz yerde sağcı solcu birbirini öldürüyodu darbe oluyodu. Ondan önce savaşlar vardı, kurtuluş savaşında yunanlılar kaçarken izmirde birsürü insana tecavüz ettiler. Yani dönemle alakası yok sen çok eskilere pembe gözlükle bakıyosun.
Bu konuda biraz daha muhabbetten sonra teşekkür edip kalktım. Kahve içmeye davet etmedim çünkü kız süt içiyodu o anda bide muhabbeti sarmamıştı.

Daha sonra sağlam bi voleybol tayfası gördüm onlara katıldım maç felan derken 2 saat oynamışım. Vedalaşıp çıkış yoluna doğru gidecekken 2 tane güzel kız gördüm. Eskiden olsa “ben bunlara ne derim ki şimdi” diye düşünüp konuşamayacağım tiptendi. Arkadaşımı da yemek yemek için okulun kütüphanesinden çağırmıştım yoldaydı ama kızlar da tam aradığım tiplerdi. Yanlarına gittim

B – Selam kızlar
K1-K2 – Selam
B – Arkadaşımı bekliyorum da muhabbete geldim öyle
K1 – Anladım.
B – Sizin bölümler ne?
K1- İngilizce öğretmenliği
K2 – İngilizce tercümanlık (? Tam anlamadım İngilizceden sonra).
B – Belli zaten tiplerden bi tek uzun çizmeniz eksik ehehehe
(Gülüşmeler)
K1 – Senin bölüm ne?
B – XX benim ama ben X okulundayım.
K1 – Daha 3 gün önce oradaydım x e gittim çok güzeldi yaa. Starbucksta felan da oturduk.
B – Oraya zaten okuldakiler dışında herkes gidiyo diğer okullara daha yakın.
K2 – İfşa oldun ehehe
B – İsimler neydi bu arada?
K1 – Bengisu
K2 – İlayda
B – Zaten başka isimler beklenemezdi sizden. Ben de Berkecan ehehe.
(Gülüşmeler)
B – Dalga geçiyorum ya x ben.

Sonra biraz kampüs muhabbeti, okulları karşılaştırma, ülkücülerle ilgili komikli şakalar, danstan çıkmışlar dans, yaş, yurt muhabbeti felan arkadaş da gelmek üzere dedim kahveye davet edeyim ama şimdi kabul ederlerse kahve içmekle kim uğraşacak yemek yememiz lazım aq gibi düşünceler.

B – O zaman bi yerlerde kahve içelim
K1 – Olur.

Bu esnada farkettiğim bi durum var K1 benle ilgilenirken K2 spectator takılıyo muhabbettede pasif olarak var. Ona kalsa muhabbet etmeye çok meraklı değil ama K1 benle muhabbete giriştiği ve iyi bi şekilde ilerlediği için kahve içme durumunda arkadaşı kabul ettiği için kabul etti. 2li grupların olayı bu oluyo aralarında baskın olanın tavrına göre olaylar gelişiyo ilk konuştuğum grupta K1 gayet iyi muhabbet ederken K2 nin olayı sabote etmesi gibi.

B – Tamam arkadaşım gelene kadar bekleyelim.
Sonra okulda kahve içilecek yerleri dolaştık, hepsinin kapanması etrafta da başka yer olmamasından dolayı kapalı yazısını görünce içimden rahatladım ve
B – Tamam kızlar siz bize numaranızı verin kahve borcunu sonra ödeşelim.
(Birbirlerine 4-5 saniye gülümseyerek “napak qanqi” bakışları atmaları)
B – İyi tamam o zaman (arkamı dönme feyki, böyle yapınca numarasını vereceğini önceki görevden biliyodum ;) )
K1 – Tamam verelim ya problem değil, şaşırdım da biraz.
(Numara alındı, 15 dakika sonra silindi :D )
B – Artık X ‘e gelirsen içeriz bi şeyler

Ve görev bitti beyler. Sondaki numara isteme olayından sonra kızlar biraz kendileriyle çatışma halindelerdi çok belliydi. Çünkü 15-20 dakika önce tanıştıkları bi çocuk ve yanındaki kankisine numaralarını vermekle vermemek arasında kalmışlardı o 4-5 saniyede. Numaraları söylerlerken bile hissediliyodu “acaba yanlış bi bok mu yiyoruz” tedirginlikleri ama gayet normal olduğunu düşünüyorum çünkü üzerlerinde orospu damgası deme korkusu var ve bu kadar kısa sürede bu duruma gelmesi sıkıntı oluyodu biraz. Ha eğer beraber kahve içseydik ve ondan sonra numarasını isteseydim baskı üstünden daha da kalktığı ve daha da eğlendiği için seve seve numarasını verecekti. Böyle olunca kendini ağırdan satamadığını farketti. Durum bu yani. Görev böyleydi beyler. Eski görevlere göre çok daha detaylı oldu çünkü neredeyse hiç heyecanlanmadım ne dediğimin farkındaydım ve gün sonunda biraz da muhabbet etmekten sıkıldığımı fark ettim.

Extra : Şimdi aklıma geldi metroya bindim giderken 4 kişilik kız tayfası vardı 3ünde yuvarlak gözlük vardı komiğime gitti içimden dedim ulan yuvarlak gözlük takmayanı almıyo musunuz gruba diye. Sonra dedim niye onlara da söylemiyorum hem eğlenirim.
Metroda insanların önünde (karnıma da ağrı girdi hiç öyle bi ortamda bu tarz bi şey yapmamıştım amk) bunlara dedim

B - Kızlar pardon, söylemesem içimde kalırdı yuvarlak gözlük takmayanı dışlıyo musunuz?
K – Yoo
B – Hmm dışlamıyosanız iyi o zaman ehehe

Sonra ben metrodan inerken kızlar yuvarlak gözlük takmalarıyla igili konuşuyodu ve ayrıca eskiden tepki vermesinden korkacağım insanların ne düşüneceğini siklememiştim, canımın istediğini söylemiştim.
Eleştirilerinizi bekliyorum beyler.
esref su iciyor
1. Nesil
Mesajlar: 43
Kayıt: 19 Mar 2018, 12:12

#2

Okunmamış mesaj

Kanka çok iyi çalışmışsın tebrik ediyorum. Yani ben 1-2 yaptıktan sonra vesvese gelmeye başlıyor yeter artık diyorum. Tek bir tavsiyem var kampüs dışında da denemelisin çünkü kampüs içindeyken kızların kendilerini daha bir güvende hissediyorlar. Hatta bir takım kızlar kampüste bu şekilde tanışıp ilişki kurma fantezisinde bile olabilir. Kendilerini daha güvende hissediyorlar ve daha yapay tepkiler geliyor. Sen kampüs dışında da bir dene derim.
Kullanıcı avatarı
fika
Sürgün
Mesajlar: 43
Kayıt: 20 Mar 2018, 15:05

#3

Okunmamış mesaj

[mention]esref su iciyor[/mention] Çok onemli bir tespit bu. Kapalı alanda kendilerini daha bir guvende hissediyorlar. Hiç saha gorevine başlamadan bir denemem olmuştu kitapçıda. Biraz sohbeti domine ettikten sonra şerbete gore numara istedim ve aldım. Ama bunun tam tersi orneği de var. Genel olarak kapalı mekan, sınırlı mekanlar birkaç tık daha guvende hissettiriyor insanları.
Kullanıcı avatarı
hoca dehanni
Silik
Mesajlar: 250
Kayıt: 18 Mar 2018, 15:28

#4

Okunmamış mesaj

esref su iciyor yazdı: 21 Mar 2018, 17:46 Kanka çok iyi çalışmışsın tebrik ediyorum. Yani ben 1-2 yaptıktan sonra vesvese gelmeye başlıyor yeter artık diyorum. Tek bir tavsiyem var kampüs dışında da denemelisin çünkü kampüs içindeyken kızların kendilerini daha bir güvende hissediyorlar. Hatta bir takım kızlar kampüste bu şekilde tanışıp ilişki kurma fantezisinde bile olabilir. Kendilerini daha güvende hissediyorlar ve daha yapay tepkiler geliyor. Sen kampüs dışında da bir dene derim.
Kanka dediğinde haklısın. Zaten saha görevi-2 ve saha görevi-1 deki son rapor dışında hepsi dışarıda yapıldı. Şimdi benim merak ettiğim bi durum var. Bence siz (tavsiye veriyorum adında aslında karşısındakine çok da bi şey katmayan tayfa) eleştirmiyosunuz, kötü niyetli de değilsinizdir ama yazdıklarınızın bana/bu yazıları okuyan yüzlercesine yararı dokunması gerek. Öncelikle tekrar edeyim tespit doğru aynı kampüs/lise de birine yaklaşırsan karşındaki daha rahat olur. Şimdi verdiğin tavsiyene gelelim. Kampüs dışında deneyince kampüs içinden farklı olarak bana ne katacak? Yani benim amacım tüm ortamlarda kızların benimle konuşmasını sağlamak mı? Amaç kendi tabularını yıkmak değil mi? Acaba ben mi kaçırıyorum bi şeyi abi biliyosan bana da öğret. Evet daha rahatlar ama olay karşıyla alakalı değil ki kendinle alakalı. Yapay tepki derken de ne demek istediğini anlamadım açıklarsan sevinirim. Yani sonuç olarak yazmak için yazma kurbanın olayım.
Kullanıcı avatarı
Oken
1. Nesil
Mesajlar: 15
Kayıt: 08 Şub 2018, 14:37

#5

Okunmamış mesaj

[mention]hoca dehanni[/mention] Eşref'in kötü niyetle söylediğini kesinlikle düşünmüyorum, sadece fikir alman adına belirtmiş. Ortada, anca kampüste yaparsın zaten dışarıda yapamazsın anlamı da yok. Kampüs içi kampüs dışı mevzusunda haklısın, sonuçta görevin mevzusu tavlamak veya yatağa atmak değil. Fakat farklı yerleri gerek mekansal olarak gerek kültürsel olarak tecrübe etmek lazım. Ayrıca soğuk yaklaşımın dinamiği gereği, daha gergin ve güvensiz setleri açmak sana çok daha farklı tecrübeler kazandırır. Böylece soğuk yaklaşım oyunun gelişir ve tecrüben artar. Fakattan itibaren yazdıklarımda Eşref haklı ve muhtemelen bu yazdıklarımı demek istedi ama yazısını dümdüz ve açıklamadan yazınca böyle bir durum çıktı ortaya. Arkadaşlar dümdüz, açıklamadan ve nüanslara değinmeden yazdığınız takdirde üzgünüm ama yazdıklarınız hiçbir işe yaramıyor. Üstüne üstlük ortaya böyle istenmeyen durumlar çıkıyor. Aynı şeyi öğretide toy olan birisine yazdığınız yazıda yaptığınız takdirde kafasını karıştırır ve zarar verirsiniz.
esref su iciyor
1. Nesil
Mesajlar: 43
Kayıt: 19 Mar 2018, 12:12

#6

Okunmamış mesaj

[mention]Okanokan1[/mention]

Doğru kusura bakmayın. Telefondan giriyorum ve bazı konularda detaya girmek bana bir hayli zor geliyor. Tabi bu da benim tembelliğimden kaynaklı bir durum. Bir daha atacağım zaman daha fazla detaya girmeye özen gösteririm. Demek istediğim biraz da şuydu:

Kızlar kampüs içinde normalden daha fazla güvende hissettikleri için belki seni dışarıda tersleyecek olan bir kız, kampüs içerisinde daha ılımlı tepkiler veriyor. Yani biz göreve çıkıp diyaloglara girdiğimizde kendimize bir gerçeklik algısı oluşturuyoruz. Ya da şöyle söyleyeyim gerçeklik algımızı pekiştiriyoruz. Ama kampüs içerisinde bu gerçeklik algısını yanlış oluşturabilirsin demeye çalıştım kankam. Bir örnek vermek gerekiyor burada,

-Ben çok fazla mortal kombat oynayan bir birey olayım. Sokakta bir kavga çıktığında rakibime Scorpion'un dönen tekmesini vurmayı hayal edebilirim. Hatta belki de denerim ve hüsrana uğrarım. Ama az buz gerçek sokak kavgalarında bulunmuş bir adam ben gardımı almamışken bana çıkardığı temiz bir yumrukla beni haklayabilir.

Yani bu benim verdiğim çok uç bir örnek belki senin kampüste görev yapmanın hiçbir sorunu olmayacak sana, ben iki ortamı da görüp doğru bir gerçeklik algısına sahip olman açısından şeettiydim. Yanlış anlaşılmalar için sori :)
Kullanıcı avatarı
hoca dehanni
Silik
Mesajlar: 250
Kayıt: 18 Mar 2018, 15:28

#7

Okunmamış mesaj

Öncelikle ben bunu biraz kişisel aldım çünkü geçen de özür dilediğim gibi ego konusunda sıkıntım var. Tekrar kusuruma bakmayın inanın en çok düşündüğüm konulardan biri bu ve azaltmış olsam da hala bu sorun devam ediyo. Rabbim dilerse yavaş yavaş ama sağlam bi şekilde yenicem bu hastalığımı.
Olaya gelirsek eşrefcim kankacım zaten demek istediğinde haklısın önceki mesajımda belirttim bunu. Benm sana biraz kızdığım yer 10gün sahaya çıktıysam 8inde senin de tavsiye ettiğin gibi dışardaydım zaten yazdığım raporları okuyarak bunu görebilirsin. Durum böyle olunca ben de istiyorum ki biri gelsin anamı bacımı bırakmasın bi güzel eleştirsin beni ben de hatalarımı anlayım hastalıklarımı farkedeyim düzelme çabasına gireyim. Ben böyle bi beklenti içindeyken sen zaten yaptığım şeyleri (tespitte haklısın da bana bi yararı yok tavsiyenin canım kankam benim halimi de düşün) tavsiye edince olmuyo işte. Ayrıca [mention]Okanokan1[/mention] da farketmiş benim kişisel algıladığımı teşekkür ederim kanka tespitin için.
Kullanıcı avatarı
Bold
Sürgün
Mesajlar: 267
Kayıt: 04 Haz 2018, 17:45

#8

Okunmamış mesaj

Emeğine sağlık, öncelikle çaban ve mücadelen için tebrik etmem gerekiyor. Eleştiri ne kadar gerekli olsa da önce sahaya çıkmaya birbirimizi teşvik etmeliyiz.
Sonuçtan bağımsız tek bir şey var ki o da gelişim göstereceğindir. Çünkü çoğunluğun yapmaya korktuğu bir şey yapıyorsun. Bu konuşmalar ne düzeyde olursa olsun ileride daha mükemmel olacaklar.

Eleştiri kısmında sana şunları söyleyebilirim. Betaysa ASLA yanaşma, siktir et senin pozitifliğini enerjini her şeyini kıskanacağı için mükemmel bile olsan seni aşağı çekmek için ıkınacaktır. Seni törpülemeye çalışır beta başka hiçbir şey yapmaz, bu mallarla eğlenilmez de. Tcma da o sebeple betaları siktir et dedi zaten. Analiz yeteneğin zaten dışarıdan baktığında betayı anlayabilecek kapasitede.

Ayrıca muhabbeti güzel birisin bu güzel bir şey ama çoğu konuşmada sadece muhabbet için muhabbet etmişsin. Bunun bir görev olduğunu unutmuşsun.
Alfa bir karakter olarak reddedileceksin. Kızın ne hissettiğini siklemeden içinden geçeni söyle ve eğlen. Bunu yap ve en sonunda bir teklif yap reddedilmek için.
Konuşmalarında bir amaçsızlık sezdim. Eğer amacından saparsan muhabbet gereksiz uzar, vakit kaybedersin ve alfandan uzaklaşırsın.
Olay sen eğlenirsen, onları siklemezsen zaten çekimi rahatça yarattığını hissedebilmen. O sebeple daha farklı tonda girişler yapabilirsin. Direkt olabilirsin, dalga geçebilirsin ; unutma reddedileceksin zaten istediğini rahatça yap yani.

Buradaki ters psikolojiyi çoğu anlamıştır fakat açayım:
İster istemez çoğumuzun egosu devreye girer ve "İyi çocuk ol, kızı kap" mentalitesini aşamadığımız için reddediliriz. Fakat siklemeyip içinden geldiğini söyleyen kötü çocuklar ise kızı kapar.
Görevde ise zaten siktir git kızı felan kapma REDDEDİL deniyor. İstenilen şeyin tersini yapmaya çalışınca da bir bakıyorsun kevaşeler sana daha çok çekim hissediyor.

Yine de en kilit nokta bunun görev olduğunu unutmamak. Beta dürtüleri baskın gelmeye çalışırsa, iyi çocuğa felan kaymaman için bunun hep farkında olman lazım. Diğer türlü beklentiye girersin ve alfan senden uzaklaşır.

Umarım okuyana bir faydam dokunmuştur. Hata yapmayan insan ilerlemek için adım atmıyordur, yapıcı olarak eleştirmek ise hepimizin görevi olsa da birbirimizi doğruya teşvik etmeyi de unutmayalım. Haydi eyvallah.
Kullanıcı avatarı
hoca dehanni
Silik
Mesajlar: 250
Kayıt: 18 Mar 2018, 15:28

#9

Okunmamış mesaj

Kanka öncelikle teşekkür ederim iyi niyetli yorumun için.
Bold yazdı: 02 Tem 2018, 15:53
Ayrıca muhabbeti güzel birisin bu güzel bir şey ama çoğu konuşmada sadece muhabbet için muhabbet etmişsin. Bunun bir görev olduğunu unutmuşsun.
Alfa bir karakter olarak reddedileceksin. Kızın ne hissettiğini siklemeden içinden geçeni söyle ve eğlen. Bunu yap ve en sonunda bir teklif yap reddedilmek için.
Konuşmalarında bir amaçsızlık sezdim. Eğer amacından saparsan muhabbet gereksiz uzar, vakit kaybedersin ve alfandan uzaklaşırsın.
Olay sen eğlenirsen, onları siklemezsen zaten çekimi rahatça yarattığını hissedebilmen. O sebeple daha farklı tonda girişler yapabilirsin. Direkt olabilirsin, dalga geçebilirsin ; unutma reddedileceksin zaten istediğini rahatça yap yani.
Kanka ben tcma'nın başlık zamanında saha görevleri verirken özellikle ilk görevde "kızlar qutsal varlıqlar, şu kız çok havalee bana baqmaz, knk ben kızlara yaqlaşmaya qorkarım, şimdi kıza yaklaşsam bile ne dicem, etraftakiler benim hakkımda ne düşünür, kız reddeder mi" kafalarını yani kişinin egosunu yok etmek ve yapabilirliğinin düşük olmasından kaynaklanan kendine güvenin artması amacı güttüğünü düşünüyorum (hem korktuğun şeyleri aşıyorsun, kendi değerini dışarıya göre endekslemiyorsun ve "ben bunu yapabilirim" kıvamına geliyorsun). Yani kıza o an küstah olarak yaklaşan, kızla dalga geçip eğlenen insan o an o karakteri içselleştirememiş olsa bile "lan benim yıllardır kafamı siken kadınlar aslında o kadar büyütülecek varlıklar değilmiş, onlara yaklaşmaya ve etrafın ne tepki vereceğinden korkuyordum çünkü bir hata durumunda onların göz önünde olacak ve beni kusurlu göreceklerdi diye düşünen egomu yendim, ben o insanların kalıplarının dışındayım, benim değerimi onların düşünceleri belirleyemez" durumuna geliyor. Yani persona takınsın-takınmasın kazanım bu olmalı. Bu nedenle bu taktiksel mevzulardan çok stratejinin önemli olduğunu düşünüyorum.

Muhabbet etmek için ettiğim konusuna katılmasam da şurada haklısın ki 2 nolu görevde olaya biraz daha hızlı bir giriş ve amacın reddedilme olması var. Yani karşıdan düzgün bir muhabbet bile beklemeyeceksin (önceki görevde bunu yaptın ve yapabilirliğin-kendine güvenin arttı). Amaç karşıdan bir şey beklemeden dış etkenlerin getirdiği durumları umursamaksızın kendi çevrendeki kadar rahat bir halde -ki başlarda buna alfa hal denmiş- (alfa hal derken tabiki o durumun şartlarına göre ve aşamalı eğitime bağlı olarak şuan bizim kullandığımız alfa kavramı kullanılmıyor, yani zaman geçtikçe kullanılan alfa kavramı ilk zamanlardakini alt kümesi yapıyor) canının istediğini yaparak reddedilmek -zaten olay reddedilmek olduğundan ne bekleyebilirsin ki :D- ama ben 1 nolu görevde kalmışım. Tabiki faydası oldu bana ama demek istediğin gibi tam 2 nolu göreve uymamış yani.

Ha şunu da söyleyim persona kullanmaktan (yani sırf deney için olsa bile normalde yapmayacağım tavırlardan, farklı tiplemelerden) kaçınıyorum çünkü zamanında açlıkla sol ön beynime çok şey yükledim taklide ıkındım, bunun zararlarını gördüm, o nedenle genelde selam, merhaba, napıyorsun tarzı klasik cümlelerle veya o an oluşan bir şarta göre aklıma bir şey gelirse o şekilde (yani kısaca otomatiğe bağlı ve hesaplamadan) giriyorum çünkü misal "nasıl bir giriş yapsam" diye düşünmek bile beni yoruyor ve bana zarar veriyor, böyle bir yol izlemiyorum bende. Ha başkasına belli durumlar için bu tarz uyabilir ama benim ağzım yandı bir kere artık üfleyerek yiyorum.
Kullanıcı avatarı
dun bugun yarin
1. Nesil
Mesajlar: 139
Kayıt: 18 Mar 2018, 13:22

#10

Okunmamış mesaj

Bold yazdı: 02 Tem 2018, 15:53 Alfa bir karakter olarak reddedileceksin. Kızın ne hissettiğini siklemeden içinden geçeni söyle ve eğlen. Bunu yap ve en sonunda bir teklif yap reddedilmek için.
TCMA'nın "alfa olarak reddedil" dediği doğru ama bunu diyen adam bizden taklit yapmamızı ve kasıntı olmamızı istemiyor, bu durumda "Belki de deney amaçlı yaklaşmamızı istemiştir" diye düşünebiliriz ama görevin amacı farklı personalarla deney yapmak değil. Asıl yani stratejik hedef "Çevre ne der? Kız ne diyecek?" tabularının ve bunun gibi diğer birçok tabunun veya korkuların aşılması. Daha bu gibi tabular aşılmadan deney yapmaya çalışmak pek de yararlı olmaz çünkü bu aşamada amaç serpilmek değil hastalıkları aşmaktır, hastalıklar aşılmadan serpilme gerçekleşmez. "Alfa olarak reddedil" diyerek mala bağlamamamızı (avam tabirle ezik diyebiliriz, aklınızda canlansın), görevde olduğumuzun farkında olmamızı ve amaçtan sapmamamızı öğütlemiş olması olası.
Cevapla Önceki başlıkSonraki başlık