Başlıktaki sözsüz eğitim

"Bir adamın büyü dediği şey, diğer adamın tekniğinden ibarettir." -Robert Heinlein

Moderatör: Co-Moderatör

Kullanıcı avatarı
Bold
Sürgün
Mesajlar: 267
Kayıt: 04 Haz 2018, 17:45

#1

Okunmamış mesaj

Bir çoğunuz haberdardır başlıktaki sözsüz eğitimden. Kısaca tcma her şeyi anlatmadı, onun davranışından, bıraktığı puzzle parçalarından bizim birleştirip anlamamız gereken olaylar vardı. En basitinden gereksiz insanın sadece boş eleştiri yapacağını hatta yapmaktan bıkmayıp köle olabileceğini kanıtladı. Bunun dışında başlığın telkinsel eğitim ile a söylerken aslında b'yi hedef alması ve okuyucunun bilinçaltındaki yanlış algıları yeniden dizayn etmesi gibi.

Geçen düşünürken aklıma şu geldi. Başlıkta direkt olarak verilen taktiklerde şöyle bir olay var. Hani sen gidip onu söyleyemiyorsun, söylesen abest kaçacak. Burada aslında sana benim dediğimi siktir edeceksin olayın özünü kavrayıp durumlara kendi çözümlerini üreteceksini mi ima etmek istedi?

Bunun örneklerini de vereyim. Mesela kabilende böyle davranırsan seni afrikaya yollarlar mevzusu, sonra sahadaki açılışta pardon cebinizde çok para var mı? olayı, daha sonra su getirir misin diyen kezbana verdiği küfürlü cevaplar felan. Bunlar günlük hayatta kullanılacak türden cümleler gibi gelmiyor.

Aslında sosyal durumlarda zaten kendini kasmayan bir adam olursan adamın söylediği hiçbir şeye ihtiyacın kalmayacak. Sırf bunu bildiği için dalga geçmiş eğlenmiş de olabilir. Ya da ilk söylediğim ne dediğimi siktir et, neyi anlatmak istediğime odaklan mevzusu da olabilir.

Siz ne düşünüyorsunuz beyler? Bu tip yakaladığınız sözsüz olaylar varsa belirtirseniz güzel olur.

İkinci sorum da hala kafamda tam oturmamış olan "başlığı sadece eğlence için açtım" mevzusu. Burada tam anlamıyla empati yapıp tcma'yı anlayamıyorum. Eğlendiğini kestirebiliyorum ama neden eğlence için bir insan bu yolu seçsin? Sık sık sadece eğlendiğini tekrar ederek betaların "aq bencili işte sadece kendini düşünüyor" zannına kapılmasını sağlamak için yapmış olabilir. Betalar sayesinde eğlendiği aşikar tabi fakat bu yetenekteki bir insan sadece eğlenmek için inciye girmeyeceği de net bir olay. Aklıma bu sefer "bunu bir günah çıkarma olarak düşünebilirsiniz" cümlesi geliyor. Yani buradan bunu üstlendiği bir yükümlülük olarak algılıyorum. Burada işin içinden çıkamadım. Sizlerin burada fikirlerini duymak güzel olur, sağ olun beyler.
Kullanıcı avatarı
cufive
1. Nesil
Mesajlar: 34
Kayıt: 18 Mar 2018, 15:37

#2

Okunmamış mesaj

İlk kısım bence tiyatral anlatıma bir örnek. Mesela oyunlardaki tiplemeler genel olarak abartılıdır. Kötü adam kahkasını düşün, gerçek hayatta %99 oranla oyle bir kahkaha atmaz kimse ama bu kahkaha oyuna tiyatral bir hava katar mesela. Esas mesele tiyatral hava katması değil, abartılı bir davranış ortaya konarak karakterin ve kurgunun izleyiciye daha yoğun veya efektif bir şekilde geçmesini sağlamak ki zaten bu tarz abartılı hareketler tiyatralliği oluşturuyor.Yani tiyatralliği oluşturmak için abartılı hareket yapılmıyor, abartılı hareketler bunu sağlıyor.(burayı fazla uzattım biliyorum). tcma'nın cevaplarında yahut(tcma özentiliği vol8) kendi ağzındanmış gibi yazdığı "replik"lerde günlük hayattaki bir diyalogda kullanılırsa abes kaçacak türden cümlelere yer vermesindeki amaç bana kalırsa okuyucuların zihinlerindeki dar kalıpları kırmaya çalışmak. Yani ilk okuduğunda "bu da söylenir mi amk kıza" diyorsun ancak bu bence okuyucuya sonradan bir yaratıcılık katıyor olabilir.
Kullanıcı avatarı
Bold
Sürgün
Mesajlar: 267
Kayıt: 04 Haz 2018, 17:45

#3

Okunmamış mesaj

cufive yazdı: 22 Eki 2018, 22:28 İlk kısım bence tiyatral anlatıma bir örnek. Mesela oyunlardaki tiplemeler genel olarak abartılıdır. Kötü adam kahkasını düşün, gerçek hayatta %99 oranla oyle bir kahkaha atmaz kimse ama bu kahkaha oyuna tiyatral bir hava katar mesela. Esas mesele tiyatral hava katması değil, abartılı bir davranış ortaya konarak karakterin ve kurgunun izleyiciye daha yoğun veya efektif bir şekilde geçmesini sağlamak ki zaten bu tarz abartılı hareketler tiyatralliği oluşturuyor.Yani tiyatralliği oluşturmak için abartılı hareket yapılmıyor, abartılı hareketler bunu sağlıyor.(burayı fazla uzattım biliyorum). tcma'nın cevaplarında yahut(tcma özentiliği vol8) kendi ağzındanmış gibi yazdığı "replik"lerde günlük hayattaki bir diyalogda kullanılırsa abes kaçacak türden cümlelere yer vermesindeki amaç bana kalırsa okuyucuların zihinlerindeki dar kalıpları kırmaya çalışmak. Yani ilk okuduğunda "bu da söylenir mi amk kıza" diyorsun ancak bu bence okuyucuya sonradan bir yaratıcılık katıyor olabilir.
Kanka çok güzel bir yorum bu, ufkumu açtı öncelikle teşekkür ederim.
Kancıkta da insanların neden uç karakterleri daha çok sevip özendiklerinden söz ediyordu. They Call Me Alpha gerçek değil, bir filmin karakteri gibi. Dediğin gibi sanatsal bazda değerlendirmek çok mantıklı geldi. "Bu olayın bir sınırı yok" mesajı, başlığın genel temasıyla da gayet iyi uyuşuyor. Aslında bu yorumunla başlığı hiç sanatsal bir eser tarzında değerlendirmediğimi fark ettim. Tcma aslında dediğin gibi bazı mesajlar verebilmek için bir tiyatro oynayıp farklı rolleri canlandırdı.
Kullanıcı avatarı
dun bugun yarin
1. Nesil
Mesajlar: 139
Kayıt: 18 Mar 2018, 13:22

#4

Okunmamış mesaj

cufive yazdı: 22 Eki 2018, 22:28 günlük hayattaki bir diyalogda kullanılırsa abes kaçacak türden cümlelere yer vermesindeki amaç bana kalırsa okuyucuların zihinlerindeki dar kalıpları kırmaya çalışmak.
Aynen. Ben de böyle düşünüyorum. Yani adam diyor ki "Bakın beyler olmanız gereken bu (bunu taklit edin diye söylemiyorum götünüzden anlamayın)". Sen de gidip içten bi şekilde konuşurken toplumun sana yüklediği yanlış kalıplar sebebiyle örnekteki kadar siklemez davranamayınca bi durup "Noluyo lan" diyosun ve hastalığını fark ediyorsun. "Neden bu kadar fazla umursuyorum ben bu kızı" diye sorunca kendine direkt olarak hastalıkla yüzleşme oluyor zaten. Beta bu yüzleşme evresini geçince yerinde sayıyor ondan sonra da "bhen niye deqishemedim zumqsi" diyor :D

Edit: Gerçi cufive daha farklı bir şeyden bahsetmiş ama olsun yine benzer kapılara çıkıyor.
En son dun bugun yarin tarafından 22 Eki 2018, 22:56 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
Kullanıcı avatarı
cufive
1. Nesil
Mesajlar: 34
Kayıt: 18 Mar 2018, 15:37

#5

Okunmamış mesaj

Amınakoyim önizleme yerine göndere bastım. Neyse devam edeyim.Bu bahsettiğim durum okuyucunun kısırlaşmış diyalog haznesine katkıda bulunuyor, okuyucuya ilham katıyor olabilir. İlham veya katkı derken kastım benzeri cümleler kurmak değil, çok abartılısını gösterip hayalgücünü renklendirmek gibi düşünülebilir. Ha bu teori yanlış olabilir zira belki de o tarz yazılarda tcma full taşak çevirip haykırarak gülmüştür.Yani ben baya gülmüştüm. "Aslında sosyal durumlarda zaten kendini kasmayan bir adam olursan adamın söylediği hiçbir şeye ihtiyacın kalmayacak. " Evet işte bence kendini kasmaman gerektiğini abartılı bir şekilde göstermiş olabilir çünkü bu kasmama mevzusu önemi ve takdir edersin ki abartılı şeyler akılda daha çok kalıyor.
Eğlence kısmına gelirsek, bu adam başlığı açtığı zamanlarda yalnızdı. Çevrende kimsenin olmayışı yalnızlıktır ama çevrende seni anlayacak kimsenin olmayışı, kendini ifade ettiğin zaman suratına bön bön bakacak ki keşke sadece bön bön baksalar, seni linç bile edebilecek kişilerin olması çoook daha büyük bir yalnızlıktır. Şimdi burda eğlenme kısmını birkaç farklı şekilde düşünmek gerekebilir yani oradaki potansiyelli adamlarla birleşmesi eğlenceli olabilir çünkü seni anlayan kişiler olmaya başladığı zaman eğlenirsin, yani bu güzel bişey. Eger eğlenceyi alaycı bir anlamda değilde mutlu edici bir olay anlamında düşünürsek buna uyabilir. Alaycı anlamda düşünürsek o ortamda bulunan betaların mallıklarıyla eğlenmiş de olabilir ama bunu ben de tam kestiremiyorum yani genelde sinirbozucu bir hal alıyor bir süre sonra.Başlık ortamındaki ve daha sonra okuyacak olan potansiyelli okuyuculara yardım ediyor olmak/ onlara bir kapı aralıyor olmak da eğlenceli olmuş olabilir.Senin dediğin gibi " betaların "aq bencili işte sadece kendini düşünüyor" zannına kapılmasını sağlamak" da olabilir. Enerji akışı da eğlenceli olabilir. İşin ilginci bunları birkaçı veya hepsi birden de olabilir.Çünkü tcma'da satır arası/aynı cümleyle çok şey anlatma gibi olaylar çok fazla mevcut.
Sorular için şahsen teşekkür ederim, başlığın bir kısmını analiz etme ve üstüne düşünme fırsatı doğdu bu vesileyle.

edit: Ulan amma hızlısınız, ilk entryimi yanlışlıkla gönderince alt alta dursun diye koşar adım yazdım yine de yetişemedim, maaşallah.
Kullanıcı avatarı
Bold
Sürgün
Mesajlar: 267
Kayıt: 04 Haz 2018, 17:45

#6

Okunmamış mesaj

dun bugun yarin yazdı: 22 Eki 2018, 22:53
cufive yazdı: 22 Eki 2018, 22:28 günlük hayattaki bir diyalogda kullanılırsa abes kaçacak türden cümlelere yer vermesindeki amaç bana kalırsa okuyucuların zihinlerindeki dar kalıpları kırmaya çalışmak.
Aynen. Ben de böyle düşünüyorum. Yani adam diyor ki "Bakın beyler olmanız gereken bu (bunu taklit edin diye söylemiyorum götünüzden anlamayın)". Sen de gidip içten bi şekilde konuşurken toplumun sana yüklediği yanlış kalıplar sebebiyle örnekteki kadar siklemez davranamayınca bi durup "Noluyo lan" diyosun ve hastalığını fark ediyorsun. "Neden bu kadar fazla umursuyorum ben bu kızı" diye sorunca kendine direkt olarak hastalıkla yüzleşme oluyor zaten. Beta bu yüzleşme evresini geçince yerinde sayıyor ondan sonra da "bhen niye deqishemedim zumqsi" diyor :D

Edit: Gerçi cufive daha farklı bir şeyden bahsetmiş ama olsun yine benzer kapılara çıkıyor.
Güzel örneklendirmeler kanka. Tabi ki olaylar hep hastalığa çıkıyor çünkü tamamıyla temiz bir akıl ve öz (ütopik) başlığa ihtiyaç duymazdı zaten. Beta kolay yolu seçip tcma taklidiyle rahatlıyor esktra olarak :)
Kullanıcı avatarı
Bold
Sürgün
Mesajlar: 267
Kayıt: 04 Haz 2018, 17:45

#7

Okunmamış mesaj

[mention]cufive[/mention]
Hahaha kanka taşağın sağ olsun önemli olan fikrini aktarma isteğin. İstediğin düzende istediğin uzunlukta yaz gitsin, nasıl olsa okuyacağız.

Bu işte "alfa her şeyi yapabilir, belli kalıplarda takılmayın" vurgusunun bir parçası olması mantıklı duruyor. İnsanın beyni çünkü ne verirsen onu üst limit olarak alıyor, hani potansiyeli sınırsız yapmak için çıtanın yükseklerde tutulması olayı gibi.
Akılda kalıcılığı da önemli tabi ki sıradan cümleler kurulsaydı beyinde yer etme şansı azalacaktı. Bu da kullandığı abartıların telkinsel eğitimin bir parçası olduğuna dair kuvvetli bir işaret.

Eğlenceyi çok farklı bir taraftan tutmuşsun. Futbol bile oynarken anlaştığın adamlarla oynamak sana büyük keyif verir. Bu adam hayatının büyük kısmını onu anlayan bir kişi bile olmadan geçirmiş olmalı. Düzenleyip sunduğu öğretiyi kavrayabilen ve onunla aynı dili konuşan insanlar ona büyük mutluluk vermiş olmalı. "Olayı kavraman beni mutlu etti" tarzı yorumlarını hatırlıyorum mesela omegalara karşı tutumu bu yöndeydi. Neticede bir oyun kurdu. Bu oyunu da dışarıdan izliyor olmak eğlenceli olacaktır. Ve oyun durmadan devam ediyor.

Ben teşekkür ederim kanka, sorulara üşenmeyip kafa yorup düşünmek ve bunları karşıdakine aktarmak daha büyük bir erdem.
Kullanıcı avatarı
hoca dehanni
Silik
Mesajlar: 250
Kayıt: 18 Mar 2018, 15:28

#8

Okunmamış mesaj

Bold yazdı: 22 Eki 2018, 18:52 Geçen düşünürken aklıma şu geldi. Başlıkta direkt olarak verilen taktiklerde şöyle bir olay var. Hani sen gidip onu söyleyemiyorsun, söylesen abest kaçacak. Burada aslında sana benim dediğimi siktir edeceksin olayın özünü kavrayıp durumlara kendi çözümlerini üreteceksini mi ima etmek istedi?

Bunun örneklerini de vereyim. Mesela kabilende böyle davranırsan seni afrikaya yollarlar mevzusu, sonra sahadaki açılışta pardon cebinizde çok para var mı? olayı, daha sonra su getirir misin diyen kezbana verdiği küfürlü cevaplar felan. Bunlar günlük hayatta kullanılacak türden cümleler gibi gelmiyor.

Aslında sosyal durumlarda zaten kendini kasmayan bir adam olursan adamın söylediği hiçbir şeye ihtiyacın kalmayacak. Sırf bunu bildiği için dalga geçmiş eğlenmiş de olabilir. Ya da ilk söylediğim ne dediğimi siktir et, neyi anlatmak istediğime odaklan mevzusu da olabilir.

Siz ne düşünüyorsunuz beyler? Bu tip yakaladığınız sözsüz olaylar varsa belirtirseniz güzel olur.
Sözsüz eğitimde adı üstünde sözle aktaramayacağın şeyleri aktarırsın. Birine alkışlamayı öğretmek gibi. Nasıl sen elini 10 derece yana çevir 1m/s hızla birbirine vur sağ el sol elin avuç içine şu açıyla temas etsin bunu saniyede 2.2 vuruş hızıyla yap tarzında bunu anlatamazsan, bu durumda böyle. Sen alkışlarsın, karşındaki öğrenir.
O cevaplarda önemli olan kelime kelime ne söylendiği değil tcma'nın genel vibe'ı. Ha şu da var eğer içinden geliyorsa o sözlerin aynısını da söyleyebilirsin daha uçuklarını da söyleyebilirsin gerçek hayatta sende biten bir durum (bunu bahane edinip tcma'yı taklite ıkınmayınız).
Şu açıdan da bakabiliriz o trip atma oyununda tcma'nın zaten öyle kezbanlık edecek -erkek kadın farketmez- insanlarla takılmayacağını düşünürsek önemli olanın genel tavır olduğunu anlayabiliriz. Yani sen genel tavrı aldığın zaman zaten kendi cümlelerinle felan yardırırsın.
İkinci sorum da hala kafamda tam oturmamış olan "başlığı sadece eğlence için açtım" mevzusu. Burada tam anlamıyla empati yapıp tcma'yı anlayamıyorum. Eğlendiğini kestirebiliyorum ama neden eğlence için bir insan bu yolu seçsin? Sık sık sadece eğlendiğini tekrar ederek betaların "aq bencili işte sadece kendini düşünüyor" zannına kapılmasını sağlamak için yapmış olabilir. Betalar sayesinde eğlendiği aşikar tabi fakat bu yetenekteki bir insan sadece eğlenmek için inciye girmeyeceği de net bir olay. Aklıma bu sefer "bunu bir günah çıkarma olarak düşünebilirsiniz" cümlesi geliyor. Yani buradan bunu üstlendiği bir yükümlülük olarak algılıyorum. Burada işin içinden çıkamadım. Sizlerin burada fikirlerini duymak güzel olur, sağ olun beyler.
https://www.frmtr.com/search.php?searchid=14774432 burada bir arayışta olduğu görülüyor ve
https://www.frmtr.com/kadinca/4350875-k ... degil.html özellikle burada şu sözü var ki okuduğumda tüylerim ürpermişti.

"Bu olayları çözüme kavuşturacak birisinin olduğunun farkındayım...
Bunların cevaplarını alacağım, çünkü almak zorundayım.
48 kullanıcı var şuan.
Hiçbiri mi bilmiyor ? Elbette biliyorlar...
Fakat bir kişinin bile değişmesinin neler oluşturabileceğinin farkında değiller...
"

Abi hassiktir yani. Buradan anlayabiliriz ki amaç sadece eğlenmek değildi, onun gibi arayışta olan insanları yalnız bırakmak istemedi. Dediğiniz gibi kendi kumaşından insanları bulmak istemesi de olabilir tabiki. Tüm nedenleri elbette tcma olmadığımızdan bilemeyiz.

Not: http://kancik.sozlukspot.com/w/to%20serve%20light
http://kancik.sozlukspot.com/w/lan%20ben

"ancak, bu kişilere zamanında çoğu kavramlarımdan bahsetmemden dolayı, bunlar normal insanlardan daha iyiler... (moron herif, bunu yapmayacaktın... )"

Yine burada çevresindeki insanlara bir denemesi olduğu görülüyor. Keza kancıkta da başlık öncesi dönemde genel olarak insanlara yardım ediyordu. Yani eğlence kısmının yanında dediğin gibi üstünde bir sorumluluk hissetmesi de muhtemel. Sonuçta hayatı kendisi için hikaye olan şeyler için sikilen milyonlarca insan var ve tcma'nın bildiği bazı şeyleri bilseler her şey farklı olurdu -ki oldu-. Kancıktan daha linkler bulunabilir benim aklıma bunlar geldi şimdilik.

Not2: Kanka inci tam bir beta yuvası, yani enerji emmek için mükemmel bir platform ki başlıkta bunu görüyoruz yani. Orada sürekli eğlendiğini söylemesi, onları siklemediğini söylemesi genel okuyucu kitlesinin haddini bilmesi için olabilir ve tcma'daki bu küstahlık elbette betaları kışkırtacaktı yani dolaylı yoldan onları da harekete geçirmiş olabilir bu sözleriyle. Genel ürünlere bakarsak amacın sadece eğlenmek olmadığı görülüyor. Yanlışım varsa düzeltirsiniz.
Kullanıcı avatarı
Bold
Sürgün
Mesajlar: 267
Kayıt: 04 Haz 2018, 17:45

#9

Okunmamış mesaj

[mention]hoca dehanni[/mention]

Kanka özellikle ikinci partta harika şeyler yakalamışsın, gerçekten bunları paylaştığın için teşekkür ederim.

Şimdi alkış mevzusu aynı anlattığın gibi. İnsan zaten osmoz yöntemiyle öğrenir. Bileniniz çoktur hani osmoz reaksiyonlarında iki mekanda yoğun olandan daha az yoğun olana madde geçişi vardır. Şimdi michael jordanla birebir basketbol oynasan, adamın harika oturmuş otomatik sisteminden senin boş bardağına özellikler akmaya başlar. Hah tcma da zaten bunu vurguladı, "bak benimle vakit geçirip alfalığı bir yerinden yakalamış adamlardan değilsin". Burada şunu vurguluyor götünü yırtarak senin beni inceleyip en ince nüansları bile yakalaman lazım ki aktarım gerçekleşsin. Çünkü sadece yazılarını görüyorsun, işin çok çok büyük bir kısmı bu sebeple sende.
Dediğin gibi tutup kezbanlarla zaten samimi olmayacağını biliyoruz. Zorunlu çevresi dışında muhattap olmamıştır. Fakat okulda orada burada şurada kaçamadığı ve iletişim kurmak zorunda olduğu kezbanlar illa ki olmuştur. Ha tabi ki uyarılarla zaten çoğu zaman işleri o konuma getirmeyeceğini açıklamış. Fakat genel vibe'ına bakarsan adamın hiç küfreden söven bir adam olmadığını anlıyorsun. Kezbanlara da herhangi bir sebeple argo bir dille yaklaşmaz, bize aslında mesaj vermek için takındığı üslup öyleydi gibi geliyor. (burada yanılıyor olabilirim, fikrinizi belirtirseniz güzel olur)

Şimdi gelelim döktürdüğün ikinci kısıma:

Bu yazıları tam olarak tanrısını bulmadan önce yazdığını biliyoruz. Bir inancı vardı tabi ki fakat bir hayatı değiştirmenin ne kadar önemli olduğunu o yaşta kavramış olması tüyler ürpertici. Amacın kesinlikle sadece eğlenmek olmadığı çok net.
"Ben bu başlığı insanlara yardım amaçlı açmadım, o ikinci planda" bu söz mesela benim daima kafamı karıştırdı. "Eğlence şeklimin insanların hayatını değiştiriyor olması sadece onları şanslı kılar."
Bu sözleri iyi özümseyemediğimi düşünüyorum. Burada:
-Hayatta eğlencenin önemini vurguluyor olabilir
-Çok önemli işler bile yapsanız eğlenmedikten sonra anlamı yok demek istemiş olabilir.
-Yapacağınız önemli işlere vesile olan şeylerde özünüzdeki alfanın istek ve arzuları başrol oynayacaktır mesajı vermiş olabilir.

İlk bakışta dümdüz okuyan bir beta için, "lan bencile bak o kadar donanımla anca eğleniyor hıamq" zannı doğabilir. Fakat burada benim için verdiği mesaj "hayatı oyun parkına çevirme" nin önemi. Yani alfanın optimum verimle hizmet edeceği ortam her daim keyif aldığın, eğlendiğin yerdir.

Kanka o deney onayları bana çok uçuk geliyor. Yani tcma'nın zihnen geldiği noktayı hayal edebilmeyi zorlaştırıyor. Bir insan nasıl bu bilgileri insanlara belli etmeden onlara çeşitli deney ve testler yaparak öğrenebilir? Şimdi orada kendisine moron demesinin sebebi sanırım hak etmeyen insanlara hak etmediği bilgileri vermekten geçiyor. Amiyane tabirle 3 kuruşluk adama 5 kuruşluk değer verirsen 2 kuruşa seni satar olayı. Yani yeterli gelişim sıçramasını göstermemiş, aklıyla bir yere gelememiş insanlara bazı bilgilerden bahsedersen bu senin sorumluluğun olur. Çünkü o insanlara bir güç bahşetmiş oluyorsun ve sen vermesen bunu onlara verecek kimse yok. Bu insanların tahlilinin çok iyi yapılması gerekiyor ki doğacak sonuçların kimseye zararı olmasın.

Yani o küfürlü cevaplar betaların bu kötü üslup testinde çuvallayıp elenmesinin bir parçasıdır büyük ihtimalle. Eğlenme mevzusunda sadece bunun için açılmadığı çok bariz. Fakat eğlenmenin birinci sebep olarak sürekli vurgulanması da eğlenirken yapılacak olan işlerin çok daha verimli olacağını işaret eder görüntüsü var.
Kullanıcı avatarı
EZELACTH
Çaylak
Mesajlar: 9
Kayıt: 26 Tem 2018, 23:28

#10

Okunmamış mesaj

Bold yazdı: 22 Eki 2018, 18:52 Geçen düşünürken aklıma şu geldi. Başlıkta direkt olarak verilen taktiklerde şöyle bir olay var. Hani sen gidip onu söyleyemiyorsun, söylesen abest kaçacak. Burada aslında sana benim dediğimi siktir edeceksin olayın özünü kavrayıp durumlara kendi çözümlerini üreteceksini mi ima etmek istedi?

Bunun örneklerini de vereyim. Mesela kabilende böyle davranırsan seni afrikaya yollarlar mevzusu, sonra sahadaki açılışta pardon cebinizde çok para var mı? olayı, daha sonra su getirir misin diyen kezbana verdiği küfürlü cevaplar felan. Bunlar günlük hayatta kullanılacak türden cümleler gibi gelmiyor.
Kanka çok iyi çıkarım bunlar. Yani bence de, söylenen lafların gerçeklikten uzak olduğu göz önünde bulundurulursa, evet böyle bi çıkarım yapılabilir. Ve ayriyetten bize mevzuyu anlatıp, sonrasında bizden ana fikir ve çıkarım yapmamızı beklemiş gibi kendisininde; "bu bilgilerden sonra küçük bir ekleme yapıyorum." gibisinden cümleler kurarak, bizim düşünce şeklimizi geliştirmeyi hedeflemişte olabilir.

Bir de benim hatırladığım,
Ah bunun gibi olsam ne kadar güzel olurdum gibi bir test sorusuna,
Tez atımı getirin gibisinden şeyler söylerim gibisinden gerçeklikten bir hayli uzak cevaplar veririm demişti. Ama bunuda kendiniz olun, o an içimden ne geçiyorsaya bağlamıştı.

Bence bu gerçeklikten uzak cevap ve taktiklerin gerçeklikten uzak olma nedeni, tcmanın ben size balık vermeyeceğim, tutmayı öğreteceğim kafasında olma ihtimalinden ve bu taktiklerin klişeleşmemesi-lafların herkes tarafından kullanılmamasını istememesinden kaynaklanıyor da olabilir.
Cevapla Önceki başlıkSonraki başlık