Karar Vermek
Gönderilme zamanı: 05 Kas 2018, 23:52
Beyler genel olarak aklı güçlendirip, hastalıkları iyileştirince öğretiye dair gerekli çoğu şeyi anlayabiliriz ve bu rektifiyelenmiş zihin yapısı ile hayatı daha iyi anlar ve akabinde daha büyük bir amaca hizmet edebiliriz. Bu mesele başlık, kancık yazıları ve hacının tespitleri ile ortaya çıkmış bir gerçektir.
Burada değinmek istediğim nokta aklı güçlendirip, hastalıkları aşınca gerekli her şeyi patır patır otomatik yapmayı beklemenin çok abzürt oluşu. Forumda çoğu açıklama: ‘’Aklı güçlendirip, hastalıklarını aşarsan şu şu meseleleri halledersin’’ minvalinde oluyor ilk cümlemde yazdığım gibi. Böyle yazınca tam olarak hacıyı vs. anlamamış birisinin aklına şunlar gelebilir: ‘’Ben aklı güçlendiriyim, hastalıkları aşıyım sonrasında otomatik akarım zaten’’. Ama mevzu böyle değil, hayatın her anında kararlar var. Aklı güçlendirip hastalıkları aşmandan sonra elde ettiğin meziyet sağlıklı kararlar verme yetisidir. Şuan da kararlar veriyoruz, başlıktan öncede verdik bir ömür boyu vereceğiz ama ısrarla aklı güçlendirip, hastalıkları aşmaktan bahsedilen şey düzgün kararlar alabilmek. Doğruyla yanlışı duygularınla, açlıklarınla güdülmeden farkedip doğruyu seçebilmen. Bu otomatik olan bir şey değil. Mesela tcma’nın karşısına çıkan çok güzel omegabeta kız örneğini düşünün tcma o kızı aklı güçlü olup, hastalıklarını iyileştirdiği için otomatikman başka güçler tarafından mı eledi? Hayır, düşündü ve doğru olmadığını gördü ve kararını verdi. Aklı güçlü olduğu için, hastalıkları maksimum derecede iyileştirdiği için neyin doğru neyin yanlış olduğunu farketti, kararına duygularını, iblisin vesvesesini karıştırmadı.
Ayriyetten aklı güçlendirmenin ve hastalıkları aşmanın ne olduğunu öğrenmek için hacı'yı okursanız iyi olur. Birden fazla parametreye bağlı kompleks bir süreç olduğu için birkaç cümleyle açıklamak yeterli olmaz.
Velhasılı böyle bir açıklama yapma gereği hissettim, hoş bahsedildi bunlardan ama hem kendim pekiştirmek hem de kafasında hala soru işareti olan birileri varsa onları aydınlatmak için yazmış bulundum. Eğer yanlış düşündüğüm bir yer varsa belirtin lütfen.
Burada değinmek istediğim nokta aklı güçlendirip, hastalıkları aşınca gerekli her şeyi patır patır otomatik yapmayı beklemenin çok abzürt oluşu. Forumda çoğu açıklama: ‘’Aklı güçlendirip, hastalıklarını aşarsan şu şu meseleleri halledersin’’ minvalinde oluyor ilk cümlemde yazdığım gibi. Böyle yazınca tam olarak hacıyı vs. anlamamış birisinin aklına şunlar gelebilir: ‘’Ben aklı güçlendiriyim, hastalıkları aşıyım sonrasında otomatik akarım zaten’’. Ama mevzu böyle değil, hayatın her anında kararlar var. Aklı güçlendirip hastalıkları aşmandan sonra elde ettiğin meziyet sağlıklı kararlar verme yetisidir. Şuan da kararlar veriyoruz, başlıktan öncede verdik bir ömür boyu vereceğiz ama ısrarla aklı güçlendirip, hastalıkları aşmaktan bahsedilen şey düzgün kararlar alabilmek. Doğruyla yanlışı duygularınla, açlıklarınla güdülmeden farkedip doğruyu seçebilmen. Bu otomatik olan bir şey değil. Mesela tcma’nın karşısına çıkan çok güzel omegabeta kız örneğini düşünün tcma o kızı aklı güçlü olup, hastalıklarını iyileştirdiği için otomatikman başka güçler tarafından mı eledi? Hayır, düşündü ve doğru olmadığını gördü ve kararını verdi. Aklı güçlü olduğu için, hastalıkları maksimum derecede iyileştirdiği için neyin doğru neyin yanlış olduğunu farketti, kararına duygularını, iblisin vesvesesini karıştırmadı.
Ayriyetten aklı güçlendirmenin ve hastalıkları aşmanın ne olduğunu öğrenmek için hacı'yı okursanız iyi olur. Birden fazla parametreye bağlı kompleks bir süreç olduğu için birkaç cümleyle açıklamak yeterli olmaz.
Velhasılı böyle bir açıklama yapma gereği hissettim, hoş bahsedildi bunlardan ama hem kendim pekiştirmek hem de kafasında hala soru işareti olan birileri varsa onları aydınlatmak için yazmış bulundum. Eğer yanlış düşündüğüm bir yer varsa belirtin lütfen.